Nermin Yıldırım ile tanışma kitabım son yazdığı Bavula Sığmayan kitabı ile oldu. Kitabın arkasında yazan "el ele tutuşan öyküler" ibaresi kitap için oldukça dikkat çekici bir cümle olmuş. Öykülerin, karakterlerin ne kadar kanlı canlı olduğunu, aramızda dolaşan, hem el ele tutuştuğumuz hem gönlümüzden uzaklaştırdığımız kişiler olduğunu gösteren nitelikte. Ve tabii en önemlisi kitabın ismi olan "Bavula Sığmayan" başlığı insanı düşündüren, üzerine konuşulması gereken bir metafor olmuş. Peki kim bu bavula sığmayan(lar)? Toplumun dışladığı, yok saydığı ve hatta tahammül edemeyip öldürdüğü, intihar etme raddesine getirdiği insanlar aslında bu bavula sığmayan(lar). Aslında kitaba ismini veren Bavula Sığmayan öyküsünde bu başlığı bir durumun ortaya çıkardığı bir tabir olarak görüyoruz ancak ben kitabın temelinde işlenen olay ve karakterleri anlatan bir metafor olarak görüyorum Bavula Sığmayanı. Herkesin bavula sığmayan veya sığdıramadığı özellikler var, ya da şöyle söylemek daha doğru olur; toplumun bavula sığdıramadığı, sığdırmak istemediği çok insan var ve bu insanları ilmek ilmek okuyucunun ruhuna dokundurup dokunaklı üslubuyla görünür kılıyor ki; insanı öylesine öykülere dahil ederek anlatıyor hikayeleri Nermin Yıldırım.