Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Gölgeler ve Hayaller Şehrinde
"Derler ki, insanda derin bir yaradır köksüzlük Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük." #yahyakemalbeyatlı @kitapdunyam_1 #güncelikeşfetekstra maratonumuzda ocak ayı romanımız @murat_gulsoy 'un #gölgelervehayallerşehrinde adlı eseriydi. Önceki söyleşilerimiz vesilesiyle kendisinin ne derece donanımlı bir yazar ve başarılı bir akademisyen olduğunu bildiğimden yetkin bir eser okuyacağımızı tahmin ediyordum. Ama kitabı bitirdiğimde beni bu kadar sarsacağını ve araştırmaya yöneltip uykusuz bırakacağını bilemezdim elbette. Murat Gülsoy yapmış yine yapacağını. Gerçek ile kurguyu güzel bir edebî dille harmanlayıp insanı sarsan, hayatı sorgulatan bir eser ortaya çıkarmış. Birikimli kalemlerin yazdığı eserleri okumayı seviyorum. Çünkü her satırında yeni yeni pencereler açıyor insana, ufkunuzu genişletiyor. Yazarımızın #ahmethamditanpınar sevgisi zaman kavramı ve rüyalarla #oğuzatay sevgisi de vehim ve korkularla, bilinç akışı ile bu eserine de sirayet etmiş gibi geldi bana. #beşirfuat #ahmetmithatefendi #abdulhamithan #prenssabahattin #mallarmé #baudlaire #arthurrimbaud gibi gerçek kişiler #orpheus #pygmalion #arakhnea #perseus #medusa #gorgon #andromeda #athena gibi mitolojik karakterler ve daha kimler kimler var kurguda. Baştan sona yakın bir dosta yazılan mektuplar biçiminde kurgulanan eserde dipnotları, Latince ve Fransızca cümleleri, eksik bırakılan yerleri de ayrı sevdim. Hepimizin unutamadığı karakter #quasimodo arzıendam ediyordu eserde. Kuyu, gölge , hayal, kurbağa da sık geçen sözcüklerdendi. Fuat'ın yaşadığı hezeyanlar çok başarılı bir şekilde anlatılmış. Okura fazlasıyla geçiyor. Hatta uykusuz bırakıyor. Tavsiye ederim Murat hocamızın tüm eserlerini. Her zaman dik duruşu, haklının yanında olması, ilkelerinden taviz vermeyen kişiliği, güçlü kalemi ve usta yazarlığı yönüyle gıpta ve takdir ettiğimi de belirtmek isterim. Eserden birkaç alıntı: "Ben evi, yuvası, ailesi, toprağı, memleketi olmayan bir avareyim. Hiçbir yere ait olmayanı kim ister Alex?" s.206 Bende, hayatımda, düşüncemde, hayallerimde, içinde bulunduğum dünyada ters olan şeyin sonunda ne olduğunu anladım. Ama bilmek lanetin ta kendisiymiş meğer. s.218 Demek o âna kadar köksüzlüğün acısını çekiyormuşum... S.230 "Sono morti. Isabelle è morta. Tutti sono morti," (Öldüler. Isabelle öldü. Hepsi öldüler.) diye sayıklayarak ahşap kapıyı açtı, çadırdan içeri girdi. Kucağında taşıdığı ölü bebeğine bir ninni söylüyordu. "Fai la ninna fai la nanna, tuo padre è in campagna." ( Uyusun da büyüsün ninni / babası da sefere çıkmış ninni) Sesi o kadar dokunaklıydı ki... Belli ki bir yanı çocuğunun çoktan ölmüş olduğunun farkındaydı ama diğer yanı geçmiş gitmiş bir sahneyi tekrar tekrar ona yaşatarak bu büyük acıyı kendinden saklıyordu. s.223 Rüya, ikinci hayattır. s.197 Böyle zamanlarda Victor devleşir, elinde kırbacıyla Notre Dame'ın rahibi olurdu benim gözümde. Ben de elbette Quasimodo. Fiziksel olarak çirkin ve iğrenç değildim ama yine de yarı Türk olduğunu öğrenen çocukların yüzünde beliren tiksinti quasi olmasa da kendimiz "semimodo" olarak hissetmeme sebep olurdu. Quasi, dörtte bir; semi ise yarım. s. 201 Bir kere hürriyetin tadını almış insanları vazgeçirmek çok zor. Mağaranın dışına çıkıp da güneşi görmüş insanlara "Haydi tekrar o mağaranın karanlığına dön!" demek gibi bir şey bu. s.263 Ama önce kuyuyu açmalıydım kuyu evin ruhunu saklar. s. 279 Ben değilim o Nana, babasının sevgili oğlu fotoğrafını cebinde taşıdığı "dünyanın kederini dağıtan", en sevdiği şairin ismini verdiği ben değilim. Benim adım yok aslında. Ben zavallı bir gölgeyim. Bir ifrazat. Olmaması gereken önemsiz bir pürüz dünya üzerinde. s.279 Çünkü yazmadığım zamanlar hayat ele geçiriyor beni. Kör bir kuyuya doğru sürüklüyor. s.287 Ben çok yorgunum. Buraya ait olamamaktan yoruldum. Ama gidemiyorum da. s.290 Herkesin bir evi, bir toprağı var. Ben gökyüzünde uçan kimsesiz bir tohumum. Bütün rahimler ölü benim için. s.291 Jön Türkler de Kızıl Sultan'ı aratmayacak bir istibdat kurma yolunda ilerliyorlardı. Ben bütün bunlar olup biterken ölülerin gölgeleriyle güreşiyordum. Babamın korkularının nabzımda attığını hissederek şehrin içinde kaderimden kaçıyordum. s.295
Gölgeler ve Hayaller Şehrinde
Gölgeler ve Hayaller ŞehrindeMurat Gülsoy · Can Yayınları · 2014601 okunma
·
394 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.