Freud'un kuramını daha çok derslerden, ders kitaplarından ve tenkit kitaplarından öğrenmiş, bilimsel hiç bir tarafı bulunmadığına kanaat getirmiştim. Sırf bu kanaat sağlam bir zemine otursun diye kendi yazdığı bir kaç yazıyı okuyayım, pasajları dışında kendi dili nasılmış göreyim dedim ve bu kitabı okudum. Kanaatim kesin kesleşti. :) Freud psikopatik bozukluklarının kontrolüne o kadar çok girmiş ki; kilise usülü bir psikanaliz krallığı inşa etmiş ve bu krallıkta tüm cinsel arzularını doyurmuştur. Bu kitabın da ilk pasajında sırf ahlaklı bir birey olduğu için Dostoyevskiyi babası ile arasında ölüm fantezileri kuran gizli bir gay ilan ediyor. Freud fikirleri dairesinde yapılan filmler, diziler, romanlar toplumu çok kötü etkilemiştir. Şuan çocuk yetiştirme kurumlarının dahi Freudien kuramlardan etkilenerek çalıştığı ele alınırsa, Freud hayattayken topluma mâl olabilmiş bir adam olsaydı, sanırım dünyaya Kraliçe Elizabeth'den daha çok zarar verirdi.