Bütün insanlar aynı dilde acı çeker; aynı dilde gülümsedikleri gibi..
"Kadınların kendi bedenlerinin sahibi olmadıklarını fark etmişti; rahimleri ve cinsel organları, kocalarının ve devletin kontrol etmek için uğraştıkları savaş alanlarıydı: Kocalarının cinsel doyum ve erkek vârisler için istila ettikleri, devletin ise gücünü kanıtlamak ve korku yaymak için incelediği, izlediği, koruduğu ve kazıdığı alanlar. Bedeninin en özel yerlerine devamlı olarak yapılan bu tecavüzler kendisinin kim olduğu hakkındaki fikrini kaybetmesine neden olmuştu. Kesin olarak bildiği tek şey yasaya uygun bir eş ve yasadışı bir anne olmasıydı. 'Ölsem daha iyi,' diye söylendi kendi kendine.."
Cenneti Öldürmek kitabı, yazar 
Ma Jian'ın Çin'in Tek Çocuk Politikası'yla ilgili yaptığı araştırma ve röportajları içeren bir roman. Kahramanlarımız Konfüçyüs'ün soyundan gelen köy okulu öğretmeni Kongzi, eşi Meili ve kızları Nannan. Neslini bir erkek çocukla devam ettirmeye takıntılı olan Kongzi, Çin'de nüfusu kontrol etmek amacıyla uygulamaya konulan Tek Çocuk Politikasından kaçınmak adına ailesiyle birlikte karanlık ve acılar ile bezenmiş bir yolculuğa çıkar. Ne yazık ki birçok durumda olduğu gibi bu yolculukta da acının odağında bir kadının hayatı yer alır.
Erkek çocuk yapmak için sürekli cinsel ilişkiye zorlanan, zorla kürtaj yapılan, zorla doğum kontrolü uygulanan, kısırlaştırılan, toplama merkezlerinde alıkonan ve genelevlere satılan, tecavüz mağduru kadınların hayatlarını ve fetüs ticaretini okumak kurgu olduğunu bildiğim hâlde yıpratıcı bir deneyimdi. Meili'nin içine düştüğü/düşürüldüğü durumu sorgulama gereği hissetmekten kendinizi alamıyorsunuz. Erkeklerin, erkek bir vâris sahibi olabilmek adına yaptıklarına tanıklık etmek, hatta bunun için kız çocuklarını öldürdüklerini, sattıklarını okumak vahşetin ta kendisi olmasıyla beraber kelimeleri kifayetsiz bırakıyor.
Kitabı okuyacak olanlara sabır ve dayanma gücü diliyorum. Bolca kitapla kalın..
·
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.