Karnımızı doyurmaya verdiğimiz önemi az biraz da zihnimizi doyurmak için vermeliyiz (diye düşünüyorum ben).
Kapitalist düzenin aldatmacalarından sadece biridir bu: karnınızı doyurun, başka da bir şey düşünmeyin; biz sizin yerinize düşünürüz! Ne büyük bir hezeyan... Düşünmeye fırsat verilmeyen, karın tokluğuna çalışan insanların olduğu bir düzen!
Bizler bu sistemin çarkları arasına sıkışmaktan kurtulamamış bireyler olarak çocukları en azından bu cendereden uzaklaştırma misyonunu en güzel şekilde yerine getirme sorumluluğunu taşıyoruz.
Düşünmekten ve çocukların düşünmesinden korkmayın; soran ve sorgulan çocuklar yetiştirmekten geri durmayın... Muhteşem çalışan beyinleri sınırlar koyarak daraltmayın. Bırakınız sorsunlar, bırakınız sorgulasınlar
Kitap, ebeveynlerin cevap vermekte zorlandıkları sorulardan bahsediyor. Bu tür sorular karşısında ebeveynler ve öğretmenler nasıl aksiyon almalı bu konuda yol gösteriyor. Kitapta hazır cevaplar yok şimdiden belirtmek isterim. Ancak çocuklardan gelen soruların önemi ve değeri konusunda oldukça önemli hususlardan bahsediliyor.
Anne-babalar ve öğretmenler için okunası bir kaynak niteliğinde.
Mutlu okumalar