Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

175 syf.
7/10 puan verdi
Neval ElSaddavi’nin dışında okuduğum bir Mısırlı yazar var mı diye biraz Mısır edebiyatında dolandı lakin tanıdık bir isim bulamadım. Sevgili Neval ElSeddavi’yi 21 Mart 2021 tarihinde kaybettik. Ben kendisiyle 2019 yılında tanışmıştım. Ortadoğu coğrafyasının etkili yazarlarından biridir. Kendisinin 4 kitabını okudum Kahire Saçlarımı Geri Ver ve Petrol Diyarında Aşk isimli kitaplarına da inceleme yazmıştım. El Seddavi’yi andıktan sonra gelelim okuyacağım ikinci Mısırlı yazar olan Necip Mahfuz’a. Nobel ödülü kazanan ilk müslüman ve tek Arap yazardır. 1988 yılında kazanmış bu ödülü. Mahfuz’un bu ödülü kazanması Arap coğrafyası için önemli bir gelişmedir. Hor görülen, geride görülen (ya da geride bırakılan) coğrafyalardan çıkarak beyazların tahakkümü altında ilerleyen sahnelerde boy göstermek önemli bir prestijdir… Neyse Mahfuz 2006 yılında hayatını kaybetmiş. Sürekli olarak Mısır’da yaşamış ve hayatını da orada kaybetmiş.. Cebelavi Sokağının Çocukları isimli eserini gözüme kestirdim ilk önce sonra da vazgeçip Miramar’a yöneldim. 2013 yılında Kırmızı Kedi Yayınlarından tatlı bir kapak resmiyle çıkan bir romandır. 1960’lı yılların Mısır’ını ele alan bir kitap ama Mahfuz’a başlamak için kesinlikle doğru bir kitap değil bence. Çeviriden mi kaynaklı orijinalinden mi bilemiyorum ama çok kopuk bir şekilde ilerleyen bir kitap. Ben bu kitapla başlayarak hata ettim diye düşünüyorum. Mısır tarihini ve toplumsal yapısını yakından bilmemekle de alakası var ama daha çok teknik bir rahatsızlık sezdim kitapla alakalı. Neyse biraz kitaba değineyim. Öncelikle Umm Kulthum parlayan bir yıldız gibi birkaç kez yer alıyordu kitapta. Şahsen onu kendi dilinde dinleyip anlayabilen biri olarak mükemmel bir değer olduğunu söyleyerek başlayayım ve ondan bir klasiği bırakayım buraya youtu.be/1wBvuZVE7FI Hadi; Dedesi tarafından satılığa çıkarılacak olan Zühre köyünden kaçar ve babasının zamanında malzeme sattığı bir pansiyona sığınır. Bu pansiyonda da çeşitli siyasi görüşlerden insanlar bulunuyor. Siyasi tarafını çözmek için Vafd Partisini, Saad Zağlul’u, kral yandaşlarını, 1952 Temmuz devrimini vb. Mısır geçmişine dair olayları bilmek gerekiyor. O nedenle kitabın tam olarak içine giremiyorsunuz. Kozmopolit ve tarihi bir İskenderiye şehri ve sokakları. Her sokak Mısır için ayrı bir anlam ifade ederken bizim için bir soru işareti bir bilinmezlikten ibaret. O nedenle siyasi boyutuna pek girmeyeceğim ben az çok okudum ama aktarmak için değil anlamak için okudum. Başa döneceğim yani Zühre’ye ve Mısır’ın toplumsal yapısına. 22 yaşında bir kadın diye hatırlıyorum da yaşın geçtiği satır arasını bulamadım ama aklımda öyle kalmış. Zühre’yi ortaya oturtalım etrafına da 7-8 tane erkek dizelim. Merkezdeki Zühre çok güçlü bir karakter. Erkeklerle baş edebileceğini söyleyecek kadar güçlüdür. Eğitimsiz ama bilinçli. Erkeklerin kadınları bir mal olarak alıp sattıklarının bilincinde olan. Erkeklerle denk olup olmadığını erkeklere sorgulatan bir kadın. Lakin Zühre kuşatılmış, her ne kadar işittiği öğütlere ayak uydurmasa da kontrol altında tutulan bir kadın. Emekli bir gazetecinin devamlı olarak Zühre’yi entelektüel anlamda alt tabakada sayılabilecek bir erkekle arasını yapmaya çalışması ve Zühre’nin her aykırı davranışını ayıplaması eski kuşak erkeklerin değişen dünya düzenine ayak gösteremediğinin bir yansımasıydı. Daha genç erkeklerin de Zühre’ye sahip olmak üzerine olan düşünceleri de yer alıyordu. Eğitimsiz olmasından dolayı kendini daha düşük seviyede gören Zühre’nin genç ve entelektüel bir erkeğe daha kolay kandığını da görebiliyoruz kitapta. 1960’lı yıllar kadınların Mısır’da yeniden ortalarda görünmeye başladığı yıllardı. 1954 yılında seçme ve seçilme hakkını elde etmişlerdi. Eğitimde daha üst seviyelere gelmeye başlamışlardı. Ama hala beklenildiği kadar etkili değillerdi. Mısır’da kadınların durumu trajiktir 1882 İngiltere işgalinden sonra gelen Lord Cromer döneminde sahip oldukları çoğu hak ellerinden alınmıştı. Üniversitede eğitim gördükleri bölümler hızla azalmış ve yeniden geri plana atılmışlardı. 1952 devriminden sonra erkekler yeniden kadınlara bazı haklar tanıdılar. Kadınlara Seçme seçilme hakkını veren Hür Subaylar darbesidir. Buradan Neval Elseddaviye geleceğim Miramar kitabının yazıldığı dönemde karşımıza Zühre çıkıyor ama bir on yıl sonra yazdığı kitapla gericiler tarafından ölüm fermanı kesilecek olan, yasaklanacak olan Neval Elseddavi gibi bir direnişçi kadın karakter karşımıza çıkacak. Her devir şartlarına göre öncüler çıkarıyor. Necib Mahfuz erkek yazar olarak Zühre’yi öne çıkarıyor ama sisteme çok dokunmadan daha çok Mısır siyasi yapısının içinde kadın sorununa değinerek yapıyor bunu. Kadın yazar olunca durum değişiyor. ELseddavi sistem dişlilerini direkt olarak hedef alıyor. Bir başka Necib Mahfuz kitabında öne çıkarılacak karakterlerde buluşmak üzere. İyi okumalar.
Miramar
MiramarNecib Mahfuz · Kırmızı Kedi · 2021707 okunma
·
297 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.