Okudukça elimden bırakamadığım bir eser oldu. Eser "Veronika hayatındaki konforun monotonluğundan sıkıldığı için ölmek istiyor" tarzında basite indirgenmemelidir. İster yoksul olsun isterse çok zengin insanlar olsun Veronika nın içine düştüğü duruma yani hayata tamamen anlamsız bakma durumuna düşebilir. Veronika nın içine düştüğü buhranın asıl sebebi Veronika nın aşk, tanrı dahil tüm değerlerinin ölmüş olmasıydı. Veronikanın yattığı akıl hastanesinin doktoru Igor bu değersizleşmenin yarattığı hastalığa "acılaşmak" bir diğer deyişle vitriol zehirine maruz kalmak adını vermiştir. Peki Veronika bu durumun içinden kurtulabilecek midir? Kitabı okudukça göreceksiniz.
Kitap sadece Veronikanın durumu ve süreci üzerinde şekillenmemektir. Akıl hastanesindeki Eduard, Mari gibi Veronikayla samimi olan karakterlerin de hayatı ve iç konuşmaları uzunca anlatılır kitapta, buna doktor Igor un diyalogları da dahildir. Her bir hikaye ve iç konuşmalar okuyucuya anlamlı mesajlar vermektedir. Daha sayfalarca inceleme yazılabilir bu kitap hakkında. Son olarak bir insan liberal bir hayat mı yoksa kuralcı ve sınırlı bir hayat mı yaşarsa hayatı daha keyifli hisseder. Kitap bunu da ayrı sorgulatmaktadır.