Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

123 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Weil'e göre varoluşçuluk bir bunalım, Mounier'ye göre umutsuzluk, Hamelin'e göre bunaltı, Banfi'ye göre kötümserlik, Wahl'a göre başkaldırış, Marcel'e göre özgürlük, Lukacs'a göre idealizm (düşüncülük), Benda'ya göre usdışıcılık (irrationalisme), Foulquié'ye göre saçmalık felsefesidir. Sartre'ye göre ise çok basit bir tanımı vardır: "Varoluş özden önce gelir." Bu tanım çok basite indirgenmiş gibi görünse de aslında varoluş felsefesi ortaya atıldığından beri hiç bir mutlak tanımı yapılmadı. Sartre'nin bu tanımında ise varoluş felsefesi kısaca özetlenmiş oldu. Bir şey ilk önce taslak halinde değilde önce oluşur ondan sonra bir taslağı oluşur. Yani önce bir şey var olur ondan sonra etkin olur. Bununla birlikte varoluş felsefesi iki kısıma ayrılmış oldu; Karl Jaspers ile Gabriel Marcel öğretinin Hıristiyan kanadını, Heidegger ile Sartre Tanrıtanımaz kanadını temsil ederler. Ama ikisinin de çıkış noktası aynıdır: Varlık özden önce gelir. Birde varoluş felsefesinin kendiliğinden ortaya çıktığı zorunlu bir kendinde tanımı ortaya çıktı: "Kendini nasıl yaparsa öyledir." Varoluşçuluğun baş ilkesi de budur. Ne kadar bir tanimlama girişimine girildiyse de sadece varoluşun etkilerinin ve sonuçlarının incelendiği ve sonucuna göre şekil aldığı bir bütün her şeyi konu alan herhangi bir sınır tanımayan bir felsefe öğretisi ortaya çıktı. 1946'da ki Sartre'nin bir konferans konuşmasının toplandığı bir kitaptır. O zamlar hıristiyanlar onu Umutsuzlukla, Komünistler ise özgeçilikle suçluyorlardı. Ve daha yeni ortaya çıkan bu akım herkesin aklında soru işaretiydi. Sartre bunu açıklamayı kendine görev olarak bildiği için ve hıristiyanlarla, Marxistlere cevap verme bağlamında bu konferansını yapar. Hemen o yıl bu konuşması toplanılır ve bu kitabı basılır. Kendisini umutsuzlukla ve hayattan kopuklukla suçlayanlara aslında öyle olmadığını yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını iddia eder ona göre, "İnsan yalnızca kendini anladığı gibi değil, olmak istediği gibidir de." Varoluş felsefesi de olacaktan değil olandan bahseder bu ise gerçek karşısında insanın tahammülsüzlüğü sayesinde olanı değilde olacak olandan korkular sayesinde yanlış anlaşılmak istedği içinde bu tür bir karşı duruş sergiler varoluş felsefesine... Her ne olursa olsun bu dünyada terkedilmiş, bir başımıza bırakılmışlık hissini atlatamayacağız. Bu sadece Varoluş felsefesiyle açıklanabilirdi ki daha bu felsefeyi de tanımlayabilmiş değiliz...
Varoluşçuluk
VaroluşçulukJean-Paul Sartre · Say Yayınları · 20173,188 okunma
··
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.