Gönderi

376 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Türk Edebiyatının ilk psikolojik romanı kabul edilen Eylül, Mehmet Rauf’un Halit Ziya’ya ithaf ettiği ve hatta onunla yaşadığı bir sahne üzerine konusunu şekillendirdiği roman. Eserde evlilik, aşk, namus, ahlak, ihanet gibi kavramlar temel alınmış ve irdelenmiş. Ruhsal tahlillerin derinliği, içsel çözümlemelerin yoğunluğu, ilk psikolojik roman türü olarak kabul edilmesinin cevabını veriyor biz okurlara. Necip, Suat ve Süreyya çevresinde gelişiyor olaylar. Bu cümlem bu kitabın bir tahlil romanı olduğu gerçeğini değiştirmemeli pek tabii. Necip, “Çünkü kadın, çünkü Delila” ifadesiyle kadına bakışının genelleyici tutumunu romanın başlarında ortaya koyan, evlilik karşıtı çünkü doğru kadın olduğuna inanmayan bir bekar. Süreyya Suat’ın eşi, rahatına düşkün, denizi ve kendini seven bir adam. Suat, dar çevresinde mutlu bir evliliği olduğuna inanan ancak eşi ile farklılıklarını hissettikçe, Necip ile ruhlarının yakınlaşmasını önceleri farketmeksizin yaşarken kendini ruhsal bir fırtınanın içinde bulan ince ruhlu bir karakter. Romanda her daim yaşanılan ikilem, hissedilen aşkın yarattığı ümit ve birden gelen ümitsizlik, çaresizlik, pişmanlık okuyucuya çarpıcı bir şekilde veriliyor. Ve biz okuyucu olarak tüm bu iç sıkıntıları, iç çekişleri sorgulamadan, düşünmeden, hissetmeden okuyamıyoruz. Velhasıl kolay bir okuma değildi ama çok güzel bir okumaydı. Edebiyatımızın çok kıymetli bir eserini okumanın mutluluğu da ayrı. “Eylül, malum ya, hüzün ve matem ayıdır.” Eylüllerin bizlere getirdiği tek hüznün yaza veda olmasını dileyerek herkese keyifli okumalar diliyorum.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Can Yayınları · 202240bin okunma
·
475 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.