Hegel, Hukuk Felsefesi'nde kadın bilincinin karakteristiği "mutlu düşünceleri, beğeni ve zarafeti erkeğin "tümel bir yeti" gerektiren başarısı ile karşılaştırır.
"Kadın, bilgiyi edinerek değil, yaşayarak adeta fikirleri soluyarak öğrenir. Buna karşılık, erkeğin statüsü ancak düşüncenin gerilimiyle ve teknik bir çabayla kazanılır." Erkeklik ile başarının bu şekilde birleştirilmesi yalnızca Hegel'e özgü bir durum değildir.