İlksöz: Sahi, biz gerçekte kimiz, ne kadarı saf kendimiz, ne kadarı bize sunulan. Dergilerde yazıları yayımlanan ama bir türlü istediği o başarıya ulaşamayan bir yazar adayıdır anlatıcı. Uzun süredir görüşmediği çocukluk, belki de bebeklik demeli, arkadaşı Fanshawe'nin eşinden bir mektup alır. Kadın, eşinden uzun süredir haber almadığını, ne polisin ne de tuttuğu dedektifin onun izini bulamadığını anlatır. Fanshawe'nin bir isteği vardır eşinden, kendisine bir şey olursa, çocukluk arkadaşını bulmasını, yıllarca yazdığı metinleri ona ulaştırmasını istemiştir. Tanımadığı bir kadından ve liseden beri görüşmediği arkadaşından gelen bu çağrı onu başta şaşırtsa da sonra teklifi kabul eder. Kadınla buluşur, sonrasında da o kaybedilmiş bir yaşam olarak görmeye başladığı ve daha iyi bir yaşam için çabalamanın anlamsızlığını kabul ettiği hayatı bambaşka bir yola sapar. Kilitli Oda, kendisini bir odaya kilitleyip yaşamını sürdüren birinin, kilitli odaya girme kararı alan birinin sunduğu imkânlarla yeni bir yaşama yelken açmasının, kilitli odasından çıkmasının hikâyesidir. Zekice kurgusuyla bir kimlik arayışıdır, içinde polisiye öğeler de barındırıp merakla okutan. Kitabın sonlarına doğru, bu hikâyenin önceki iki hikâye ile bağıntılarını da açıklayıp Üçlemeye vurgu yapar Auster. Aslında yapmasa da bir okur olarak üç hikâyenin ortak yanlarını bulup çıkarırız aslında: her birinde polisiye bir arayış/ takip olarak sunulanın bir kimlik arayışı, kendini bulma yolculuğunu farkederiz. Her hikâyede, kitabın ortalarında ayrı bir bölüm ayrılarak verilen bazen bir tarihi olaya, bazen bir tarihi kitaba, bazen bir adli vakaya değinir ki bence o hikâyelerin her birinin ana fikri /ana teması bu bölümlerde gizlidir. Hele hele Don Kişot'u kim yazdı ile ilgili bölüm. . 1000kitap uygulamasında Üçleme ile okuduğum bir yorumda, her üç kitaptaki bu arayışları, yeni bir yazarın kendini bulma arayışları olarak okumak gerekliliği üzerinde durulmuştu ki kesinlikle katılıyorum. İlk kitapta gerçek yazar Paul Auster'in evine gidiş (evet bir de böyle zekice kurgular var), son kitapta hikâyenin merkezine oturan yazarlık ve ünlü olma süreci, genç yazar Paul Auster'in (aslında tüm yazar olma isteğini içinde barındıranların) gelecekle ilgili hayalleri değil mi? Ben üç hikâyeyi okudukça Kırmızı Defter'i almıştım öne bundan sonra okunacak ilk Auster kitabı diye ama 1000kitap yorumunda, Auster'in bu yazar kimliği arayışlarını daha iyi anlamak için yazarlık öncesi yaşamından bilgiler içeren Cebi Delik salık verilmişti. Ben de onu öne çektim, önce Cebi Delik, sonra Kırmızı Defter. Tavsiyemdir. Kitapla. Sağlıcakla. . Sonsöz: Adların bir önemi yok, ne de olsa. Önemli olan senin gerçekte kim olduğunu bilmem. .

Kilitli OdaPaul Auster · Can Yayınları · 2018675 okunma

·

163 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özcan