201 syf.
·
Puan vermedi
·
310 görüntüleme
Hepimiz, arzuladığımız hayatı yaşayamamaktan şikayetçiyiz. Her gelen yeni günden dünyamızı değiştirecek bir mucize getirmesini bekliyoruz. Hatırlayalım, gökyüzünde tek bir bulut yok iken gemi yapmaya başlamıştı Nuh (a.s). Yaratıcı'ya koşulsuz teslim olmanın ve inancın peşinden gitmenin resmiydi bu. Fakat insanlar O'nu alaya almışlardı. Çünkü gemiyi yüzdürecek su yoktu ortada.
Şu günlerde her birimiz üzerimize yığınla kaygı yüklenmişiz ve karamsarlık denizinde boğuluyoruz. Huzur sahiline ulaşabilmek için, Nuh'un ki (a.s) gibi şüpheden arınmış bir inancın hafifliğine muhtacız.
- Peki, içinde bulunduğumuz durum irademizden bağımsız işleyen bir kader midir?
- Mutluluk, Yaratıcı tarafından insanlar arasında rastgele mi paylaştırılmıştır?
- Neden iyi insanların sıkıntısı hiç bitmiyorken, kötülerin başı bile ağrımıyor?
- Neden ölesiye sevenler ilgi görmezken öylesine sevenler el üstünde tutuluyor?
- İnsan gerçekten hak ettiği bir sonuçla mı karşılaşıyor?
- Geleceğmizin şekillenmesinde düşüncelerimizin bir rolü var mıdır?
Bunlar ve benzeri soruların yanıtını arıyorsanız bu kitap sizin için gizemlerin kapısını aralamaya hazır. Daha acıkmadan açlıktan öleceğim korkusu yaşayanlar da bu kitabı gönül rahatlığıyla okuyabilirler. Gözlerinizin, sahip olduklarınızı fark etmesini diliyorum. Unutmayın ki herkes kalbinin ekmeğini yer.
Yıldırım Kerem Çambel
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.