Bu kitap şu ana kadar okuduğum eserler arasında beni en çok doyuran eser oldu ve şu ana kadar kitapla tanışmamis olan varsa mutlaka tanışmali hele ki bizden göturdükleri getirdiklerinden kat kat fazla olan moden dünyanın putu olan bilim hakkında yeni ve ufuk açıcı bir perspektiften bakmak isteyenler için mutlaka okunmali ben farklı zamanlarda olmak üzere üç defa okudum eseri ve ilerleyen süreçde Rabbim ömür nasip ederse tekrar okuyacağım. Şimdi kitabı içeriğine gelecek olursak kitap çok güzel moder bilim ve hakim paradigma eleştirisi içeriyor ve eleştirilerini de belli bir düzen içerisinde çok güzel bir biçimde sıralamıs. En temelde olan eleştiri ise batının anlamak için bilimden yönetmek için bilime geçişi ile kaybedilen varlıksal statülerin insanlık için yarattığı trajik vakalar ve buhranı Söz konusu kaybedilen varlıksal statüleri ise şu şekilde anlaşılır kılmaya çalışıyor yazarımiz Madde=m Hayat=x Şuur=y Kendinin farkında olma=z Madde=m Bitki=m+x Hayvan=m+x+y İnsan=m+x+y+z Yeni bilim "m" hariç diğer bütün varlıksal düzeyleri afaroz edip ne insanlığın insanlığını ne hayvanların hayvanlığın ne de bitkilerin bitkiliğini tanımlayan bir anlam bırakmıştır hepsini birer fizikokimyasal birer mekanizma indirgemiştir. Ve bu konu hakkında yazar şu ifadeleri beyan ediyor: " Öncelikle insanın varoluşunun anlam ve maksadı nedir? Gibi bilimsel olmayan soruların kulak ardı edilmesiyle bir medeniyet zorunlu ve kaçınılmaz olarak daha derin keder umutsuzluk ve özgürlüksüzlüğe batacaktır. Hayat standartları ne kadar yüksek sağlık hizmetleri ömürlerini uzatmadan ne kadar başarılı olursa olsun bu medeniyetin insanları giderek artan bir hızla sıhhat ve mutluluklarını yitirecekler 'insan sadece ekmekle yaşayamaz' meselesidir bu. İkincisi bilimsel çabaların insanı kainatın en dışsal ve en maddi becerilerine metodik olarak sınırlaması dünyayı o kadar boş ve anlamsız kılmaktadır ki bir 'anlam için bilimin' in değer ve gerekliliğini gören insanlar bile kendilerine sunulan sözde bilimsel fotoğrafın uyuşturucu gücünden kaçamamakta ve insanlığın Hikmet gereğini ile geleneğine başvurup ondan faydalanma hususunda cesaret ve isteklerini kaybetmektedirler. Metodik sınırlaması ve yüksek düzeyleri sistematik olarak dikkate almaması yüzünden bilimin bulguları hiçbir zaman böylesi yüksek düzeylerinin varlığına dair kanıtlar içermemekte süreç kendi kendini güçlendirmektedir: iman aklı daha yüksek düzeylerinin kavramasına götürecek bir rehber olarak alınmak yerine akla karşı çıkan ve onu reddeden bir şey olarak görülmekte ve dolayısıyla reddedimektedir böylelikle kendine gelmeye giden tüm yollar kapatılmaktadır." Ve bu sorunlar gibi daha nice sorunları çok güzel bir dille okuyucunun farkındalığına sunmuş. Son olarak kitabın çevirmeni Mustafa özel harika bir çeviri yapmıs bu da kitabın anlaşılırlığına harika bir ivme vermiş.

Aklı Karışıklar İçin KılavuzE. F. Schumacher · Küre Yayınları · 2016288 okunma

·

428 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.