İstanbul doğumlu İngiliz bir yazardır Andrew Mango, yazarı biraz araştırdığımda bu kitabı yazmak için oldukça çaba sarfettiğini, araştırmalarda, görüşmelerde bulunduğunu sonrasında ise Atatürk’e dair kapsamlı ve nesnel bir çalışma ortaya koyduğu bilgisini edinmiş oldum. Bir yerde okumuş ve duymuştum. Atatürk’ü tanımak, okumak isterseniz yabancı yazarlardan okumak önceliğiniz olsun diye. Zannımca buna gerekçe daha tarafsız, nesnel olabileceği gerçeği. Bu eseri ben birkaç yıl önce büyük bir beğeni, hayranlık ve merak duygusu içerisinde okumuştum. Şimdilerde yeniden aldım elime. Ve bende bıraktığı izlenimi yazmak paylaşmak istedim. Atatürk’ü anlamak, onu daha yakından tanımak için bu değerli eser tereddütsüz okunmalı, her kitaplığın baş köşesinde yerini almalı. Okutmalı, anlatmalı, tavsiye etmeli... Bunu da kendimize bir görev addetmeli. :) Andrew Mango; eserine bize kurucu liderimizi anlatmaya başlamadan önce Osmanlı’nın son dönemlerini, siyasi, sosyal, askeri ekonomik çöküşünü özetleyerek giriş yapıyor. Sonrasında Atatürk’ün doğumunu, ailesini, yaşadığı çevreyi, eğitim hayatını, uzun savaş yıllarını, kadınlarla olan münasebetini, yakın asker arkadaşlarını, muhalifleri, gerçekleştirdiği devrimleri ve çok daha fazlasını anlatarak bu özel ve değerli insanın yaşamına dair ilginç ve detaylı bilgileri okuyacağımız bir sıralama ile pek çok merak edilen ve bilinmeyenleri gözler önüne seriyor. Okudukça Atatürk’e dair meğer ne az şey biliyormuşum diye de hayıflandım. Hemen her sayfada pek çok cümlenin altını kalın kalın çizdim, tekrar tekrar dönüp okumak için. Acele etmeden yudum yudum içtim su misali... Zaman zaman duygulandım, gözlerim dolu dolu oldu... Okudukça hayranlığım, ona olan sevgim, minnet duygum daha da arttı.... Atatürk demek: benim için özgürlük demek, medeniyet, bağımsızlık, gelecek, umut ve Cumhuriyet demek... Ülke olarak Atatürk’e çok şey borçluyuz. Onu her daim minnetle, vefayla, saygıyla ,teşekkürle yad etmek bir görevdir bizlere. Onu anlamak, hissetmek, tanımaya çalışmak bu kadar zor olmamalı. Milletine, ülkesine değer vermiş canını ortaya koymuş bir liderin ülke bitik bir vaziyetteyken, ülkenin her karış toprağı işgal altındayken, yoksulluk, kıtlık, hastalık, sefalet başgöstermişken, yokluk içinde her türlü zorlu/çetin mücadeleyi verip yeniden bir ülke kurmasını, canı pahasına yaptığı fedakârlığı, unutmamalı ve unutturmamalıyız. Kitaptan: “Atatürk yetenekli bir komutan, kurnaz bir politikacı ve son derece gerçekçi bir devlet adamıydı. Hepsinden öte, Aydınlanma çağının bir insanıydı. Ve Aydınlanmayı yaratanlar evliyalar değildi. “ Prof. Geoffery Lewis Atatürk için: “ O, tek bir insanın neler yapabileceğini gösteren 20. yüzyılın olağanüstü lideri.” diye söz eder. Hakikaten öyle; gelmiş geçmiş en büyük, en yüce ve eşsiz bir lider! Büyük bir dehadır Atatürk! Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Atatürk için söylediği, benim de hatırımda olan şu sözünü de paylaşmak isterim yine yeniden: "Atatürk, kendisini unutmayanlar için,tükenmez bir enerji ve optimizma kaynağıdır. Ve onu unutturmamak hepimize kutsal bir vatan borcudur." İsmet İnönü’nün, Atatürk’ün cenaze töreninde söylediği gibi: " Eşsiz kahraman Atatürk, vatan sana minnettardır."

Atatürk: Modern Türkiye'nin KurucusuAndrew Mango · Remzi Kitabevi · 2004572 okunma

·

155 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seda