Martin Eden...
Hani olur ya çok şey hissedersiniz de bunları bir türlü cümlelere dökemezsiniz aynen öyle oldu bende kitap bitince. Resmen “içimde söylemek için can attığım o kadar çok şey var ki”.
Öncelikle Martin’in azmine hayran kaldığımı söyleyerek başlamak istiyorum. Çünkü artık dayanamayacağını düşündüğüm her olaydan daha güçlü çıkarak beni çoğu kez şaşırtmayı başardı. Ayrıca değişimi beni çok çok mutlu etti. Lakin yaşadığı hayal kırıklıklarını ben de onunla beraber yaşadım. Önce hissettiği duyguyu aşk sandı uğrunda çoğu şeye göğüs gerdi, sonra birer birer terk etti onu sığındığı tüm limanlar, en sonunda ise mutlu olacağını sandığı tüm hayalleri gerçekleşti ama onda derin bir umutsuzluk yarattı.
Yine de çok sevdiği mavi sularla buluştuğu zaman “ama ben bunları o zaman yazmıştım” dediği zamanlardan daha fazla mutsuz değildi bence.
Ona veda ederken içimdeki huzursuzluk artmış olsa da çok değerli bir eser olduğunu düşünüyorum. Şiddetle tavsiye ederimm.