Hele ki şu dillere pelesenk olmuş "askeri vesayetin sona erdirilmesi, halkın iradesinin geçerli kılınması" konusu tam bir göz bağcılık eseridir. Çünkü iktidarların, Türkiye'yi vesayetsiz bir demokrasiye döndürecekleri iddiası sadece ütopyadır, rüyadır. Eğer siyasilerin bugüne kadar verdikleri demeçlere göre; ülkede askeri ve yargı vesayeti olduğu ve her iki vesayetin, bugün sona erdirildiği iddia ediliyorsa; onun yerine, demokrasinin varlık sebebi olan halkın vesayeti gelmesi gerekmez mi? Evet. Peki, öyle midir? Hayır. Ne ki vesayet başka ellerde devam etmektedir. Hem de çok aktörlü, bilinmezi daha yüksek ve daha yıpratıcı şekilde devam etmektedir...