Selam arkadaşlar Bukowski'den okuduğum ilk eser olan 'Ekmek Arası' ile geldim
Kahramanımız, Henry Chinaski. Bu eser Charles Bukowski’nin otobiyografik romanı. Bukowski bizlere çocukluğunu, arkadaşlıklarını, aşk hayatını, ailesini, eğitim hayatını bu eserinde çıplak bir şekilde sunmuş. Okurken muazzam keyif alarak okudum. Yeraltı edebiyatına karşı olan önyargım kırıldı resmen.
Yeraltı edebiyatı, evet içerisinde argo cinsellik bulundurur,fakat ben okurken hiç rahatsızlık duymadım bu durumdan. Çünkü yazarın anlattığı şeyler o kadar gerçek o kadar hayattan ki aksine aşık oldum diline.
Her şeyden çok sıkılmış yorulmuş fakat ne yapacağını da çok bilemeyen Henry'nin yaşadığı acılara, büyüme sancılarına, kendini keşfetmesine şahitlik ederken kendimden o kadar şey buldum ki... yazarın kaba dili bir çok okurı rahatsız edebilir yalnız ben Bukowski'nin aslında ne anlatmak istediğini anladığımı düşünüyorum, onun kendini ifade etme şekli de bu.
Yeraltı edebiyatına başlangıç yapacaklar için çok güzel bir alternatif okuyanları yorumlarıa bekliyorum kitapla kalın sevgiler