Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı
“Gerçek entelektüel bir zümrenin emir kulu değildir, gerçek entelektüel bir devrin şuuru olmak zorundadır, bütün hakikatleri yoklamalı, bütün yalanların maskesini yırtmalı, kalabalığa doğruyu göstermeli, her düşünceye saygılı olmalı, tarafsız olmalı, vuzuhu fethe çalışmalıdır" (Cemil Meriç).¹ Hacmi küçük olsa da içeriği büyük eserlerden ayrılmak her zaman kolay olmuyor. Aynı duyguyu Filistinli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, ilk eğitimini Kudüs ve Kahire’de gördükten sonra on beş yaşında ailesiyle birlikte ABD’ye göç etmiş olan
Edward Said
Edward Said
’in “
Entelektüel
Entelektüel
” adlı kitabını okurken yaşadığımı söyleyebilirim. İlgi çekici bir yaşam öyküsüne sahip olan Said, üniversiteyi Princeton Üniversitesi’nde okuduktan sonra Harvard’da yüksek lisans ve doktora yapmış ve uzun yıllar Columbia Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nün doktora programında dersler vermiş.² Günümüzde o, her ne kadar batı kültürüyle yetişse de köklerinden kopmadan bir entelektüel olmayı başarmış, önemli isimlerden biri olarak kabul ediliyor. • • • Gerçek bir entelektüel olan Said’in düşünceleriyle ilk “
Oryantalizm
Oryantalizm
” adlı eseriyle tanıştım.³ Onun 1993 yılında İngiltere’de verdiği Reith Konferanslarından derlenen “Entelektüel” kitabı ise düşüncelerinin derinliğini anlamam noktasında ufkumu daha da zenginleştirdi diyebilirim. Nitekim altı bölümden oluşan bu eserinde Said, “
Aydınların İhaneti
Aydınların İhaneti
”nin yazarı
Julien Benda
Julien Benda
’nın görüşleri başta olmak üzere Gramsci’den Adornaya, Turgenyev’den Woolf’a, Flaubert’ten Kafka’ya, Chomsky’den Sartre’ye kadar birçok filozof, sosyolog ve yazarın görüşleri ışığında “Entelektüel kimdir ve nasıl olmalıdır?” sorusuna cevap arıyor. • • • Bir entelektüeli “Kamu adına mesajı, görüşü, tavrı, felsefeyi ya da kanıyı temsil etme, cisimleştirme, ifade etme yetisine sahip olan birey” (s.28) olarak tanımlayan Said, onun “her zaman daha zayıf olanların, daha az temsil edilen, unutulan veya umursanmayanların” sesi olması gerektiğini ifade ediyor. O, entelektüelin bu sorumluluklarını yerine getirirken başka toplumların olduğu kadar kendi toplumunun ve hatta yetiştiği kendi mahallesinin adaletsizliklerini, değerlerini, simgelerini, otoritelerini ve ikiyüzlülüklerini sorgulayan kişi olması gerektiğini dile getiriyor. Bunun hiç de kolay olmadığını belirten Said, karşı karşıya kaldığı/kalacağı zorluklar nedeniyle “Entelektüelin her zaman yalnızlık ile saf tutma arasında bir yerde durduğunu” (s.37) söylüyor. O, “İnsan yalnız kalır doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut durumu hoş göstermekten iyidir yalnızlık” (s.17) sözleriyle de bu görevi yerine getirirken bir entelektüelin karşılaşılabileceği sıkıntıların ipuçlarını veriyor. • • • Bunların yanında Said, profesyonelleşmenin hayatımızın tüm alanlarında baskısını artırdığı günümüzde bir entelektüelin gerçek anlamda rolünü oynayabilmesi için bütün anlayış, ideoloji, hayat felsefesi ve otoritelere karşı eşit uzaklık ve eşit yakınlıkta konumlanarak amatör bir ruha sahip olması gerektiğinin altını çiziyor. Doğrusu kitabı okuyup bitirdiğinizde bir entelektüeli “Niye sürgün, neden marjinal ve kime yabancı?” bir yaşamın beklediğinin cevabını bütün ayrıntılarıyla buluyorsunuz. Sokrates’ten Galileo’ya, Hugo’ya, Tolstoy’a, Dostoyevski’ye, Zweig’e kadar isimlerini saymakla bitiremeyeceğimiz sayısız entelektüelin bir toplumda oynadıkları rol, karşılaştıkları güçlükler, çektikleri acılar, yalnızlıkları, yaşadıkları sürgünler aklınıza geliyor. Öyle ki günümüzde Said’in kitabında çizdiği entelektüel portresinde bir insanı bulmanın artık denizde inci mercan bulmak kadar zorlaştığını görüyorsunuz.  • • • Özcesi, kitabı bitirdiğinizde “Entelektüel kimdir ve nasıl olmalıdır?” sorusunun cevabını birçok boyutuyla alıyorsunuz. Bunun yanında entelektüel birikime sahip olmakla, entelektüel olmanın apayrı iki konu olduğunu öğreniyorsunuz. Entelektüel olmak için her türlü güçlüğü göze alarak bir yaşam boyu uzun bir yolu katetmeniz gerektiğini fark ediyorsunuz. Ama tüm bu zorluklara rağmen okuyan, araştıran ve sorgulayan herkesin bir entelektüel adayı olduğunu düşünüyorum. Bu itibarla entelektüel kavramını birçok yönüyle sorguladığım; sayısız filozof, sosyolog ve yazarın düşünce ve eserleriyle tanışmama vesile olan; hacmi küçük ama içeriği derin, dili sade ve okuması kolay; Said’in kendi yaşamından izler taşıyan ufuk açıcı bu eseri, ilgi duyan tüm okurlara içtenlikle öneriyorum. İncelememe Said’in; “Bir entelektüel gemisi battıktan sonra karada değil karayla birlikte yaşamayı öğrenen birine benzer; amacı küçük adasını sömürgeleştirmek olan Robinson Crusoe değil, olağanüstü şeyler yaşadığı duygusunu hiç kaybetmeyen ve bir bedavacı, fatih ya da yağmacı değil de her zaman bir gezgin, geçici bir misafir olan Marko Polo’dur” (s.70) sözleriyle son verirken… Sağlıklı ve kitap dolu günler dilerim! ----------------------------------------------- ¹
Bu Ülke
Bu Ülke
, 2017, s.18-19. ²Bu bilgiler Edward Said'in kitaptaki biyografisinde yer alıyor. ³Kitabın Metis Yayınlarındaki çevirisi,
Şarkiyatçılık
Şarkiyatçılık
adıyla yayınlandı. ︎
Entelektüel
EntelektüelEdward Said · Ayrıntı Yayınları · 2011921 okunma
··
1 artı 1'leme
·
1.524 görüntüleme
Fama okurunun profil resmi
"Tanrılar hep iflas eder" sözü ile bir partiye,bir lidere veya dine görünüşte Tanrısı gibi bağlı olanların Tanrısı iflas edince kolayca başka bir Tanrı'ya da biat edebilenlere yaptıgı eleştiri halen güncelliğini koruyor. Doğu veya batı hiç fark etmiyor kolayca bu entelektüellere rastlayabiliyoruz. Ama ne yazık ki bu kitabı okusalar bile hiçbiri bu eleştirileri üstüne almıyor:) Kaleminize sağlık 👏👏
nalkan okurunun profil resmi
Aynen ifade ettiğiniz gibi kitabı değerli kılan, "Entelektüel kimdir ve nasıl olmalıdır?" sorusuna cevap ararken bir yandan da Batı ve Doğu toplumlarında yaşanan bu tür sorunlara yönelik getirdiği eleştirilerin hala güncelliğini koruyor olması.👍 Değerli yorum ve katkınız için çok teşekkür ederim.🙏📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.