Din bir ideoloji değildir. İnsanın aklını ve kalbini buluşturan, hakikat istikametinde ona yön veren bir pusuladır. Bu pusula da kimsenin tekelinde değildir. Dini, bir grubun tekeline hapsetmek en başta dinin kendisine haksızlıktır. Bunu vicdan penceresinden bakabilen herkes rahatlıkla görebilir. Vicdani bakış açısını yitirenler samimiyetten uzaklaştığı gibi insanlardan da uzaklaşır. Zamanla adalet anlayışları da kaybolur. Son noktada da insaniyet çizgisini kaybederler.