Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

182 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
بسم الله الرحمن الرحيم GİMDES (Gıda ve ihtiyaç maddeleri denetleme ve sertifikalama araştırmaları derneği) başkanı https://1000kitap.com/yazar/i83509 ‘in yazmış olduğu bu kitap; helal beslenmeye niyet edenlerin temel bilgileri edinebileceği, bu konuda motivasyon sağlayabilecek bir başlangıç kitabı sayılabilir. Yıllardır bu konuda bir nevi uyku modunda olan Müslümanların bilinçlenmesi, şuurlanması ve harekete geçmesi gerekiyor. Helal lokma ile ilgili öncelikle kitapta da geçen bazı ayet ve hadisleri yazarak başlamak istiyorum: “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size apaçık bir düşmandır.” (Bakara,168) “Allah yolunda sefer yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam, ellerini göklere uzatarak: ‘Ya Rab, Ya Rab!’ diye yalvarıyor. Halbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böylesinin duası nasıl makbul olur?” (Müslim) “Her kim ki vücudunun uzviyeti haram lokma ile teşekkül etmiştir. Artık cehennem, o vücuda yaraşan en iyi bir makardır.” (Sahih-i Buhari, Taberani) Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: “Resulullah (sas) buyurdular ki: Öyle devir gelecek ki, insanoğlu, aldığı şeyin helalden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak. Böylelerinin hiçbir duası kabul edilmez.” (Buhari, Nesai) Öyle görünüyor ki aldığımız şeyin helalden mi haramdan mı olduğuna dikkat etmediğimiz devirler gelmiş durumda. Belki de 2 milyar Müslüman olmamıza rağmen dünyada hiçbir sözümüzün geçmeyişinin, gelişemeyişimizin, zulümler altında inlememizin, gayrimüslim toplumlara bağımlı ve özenti hale gelmemizin nedenlerinden biri de budur. Çünkü sağlıksız beslendiğimizde nasıl sağlığımız bozuluyorsa haram ürünler kullanmak da maneviyatımızı bozuyor. Şu an Müslümanların çoğu üretken olmadığı için maalesef bu durumdayız. Gıda, ilaç, kozmetik, tekstil günümüzde Batının (gayrimüslimlerin) hakimiyetinde ve maalesef Müslümanlar olarak günümüzün bu modernitesini ve teknolojisini kendi inanç sistemimize adapte edememiş durumdayız. Para kazanma hırsında olan bu sektörler de çok çalışıyor, reklamlar yapıyor ve maalesef bizleri lezzet veren şeylere yönlendirip tükettiğimiz şeylerde inancımız açısından riskli bir şey var mı diye sormayı unutturuyor. Bunun neticesinde de üreticiler, biz tüketicilerin İslami kaygılarını değil damak tadını ve heveslerini önceliyor. Ancak neslimizin manevi ve maddi hayatını koruyabilmek için acilen bu uykudan uyanmamız gerekiyor. Kitapta da denildiği gibi: “Boğazından geçecek her lokmanın emniyetinden sorumlu olan Müslüman bu durumda ne yapmalıdır? Gözün görmediğine gönül katlanır deyip önüne ne getirilirse yutmaya devam mı etmeli, yoksa her konuda olduğu gibi silkinip hiç olmazsa ne yediğini araştırıp kontrol mü etmeli? Daha da önemlisi dizginleri ve ipleri kafirlerin elinde olan bu mekanizmadan kendisini kurtarmak için bir şeyler yapmalı mı? Yoksa uykusuna devam mı etmeli?” “Müslümanlar manevi hayatlarını maddi olana feda etmemek için helal haram sınırını korumak ve bu yönde çalışmak zorundadırlar. Bunun için Müslümanlar, daha çok tüketimin değil üretim piyasasının içinde olmalıdırlar” Maalesef ki katkı maddeleri sebebiyle günümüzde helal ürün alanı gittikçe daralıyor. Tabiki temel problem üretimin gayrimüslim güçlere bağımlı olarak yürütülmesi. Ve yine maalesef ki hiç haberimiz olmadan ürünlere koyulan alkol, domuz menşeili maddeler, haram içerikli katkı maddeleri gibi şüpheli maddeler de büyük sorun oluşturuyor. Ve birçoğunun etiket bilgilerinde bunlar açık olarak yazılmıyor ve denetlenmiyor. Bu durumda günümüzde helal sertifikalama büyük bir şart haline gelmiş oluyor. Biz de Müslümanlar olarak bu konuda araştırıcı ve sorgulayıcı olmalı “üzümünü yemeden bağını soran bir nesil” haline gelmeliyiz. Helal ve tayyib yaşam biz Müslümanların en kutsal tüketici hakkıdır. Bu hassasiyetlere dikkat edilmeden yapılan üretim ve setifikalandırma da bu temel hakkımızı çiğneme ve ticari amaçlı istismar etme anlamına gelir. Aynı şeyler sağlık ve ilaç sektörü için de geçerlidir. Yine temelinde ekonomik amaçlar olan sektör sebebiyle hem sağlığımızı hem maneviyatımızı kaybettik. Efendimiz “Şüphesiz ki Allah hem hastalık hem de onu tedavi eden ilacı indirmiştir, her hastalık için bir deva yaratmıştır. O halde kendinizi tedavi edin, haram ile tedavi olmayın.” (Ebu Davud) diyor. O zaman bu konuda da üstümüze düşen belli: Çalışacağız! Ve hem inancımıza hem de sağlığımıza uygun olanı bulmak için çabalayacağız. Şükür ki günümüzde bu konuda bilinçlenme artmaya başladı ve GİMDES gibi helal sertifikalandırma yapan kurumlar var. Bunlara rağmen yine de işimizin kolay olduğunu söyleyemeyiz. Helal sertifikalı ürünler sınırlı ve her markette ulaşma imkanımız olmuyor. İnternette helaldunyamarketleri.com gibi sitelerden alışveriş yapılabilir, bazı illerde de Helal Dünya Marketler’i kurulmuş durumda. Unutmayalım Müslüman tüketiciler olarak artık bu duruma sessiz kalmadığımız, karşı çıktığımız, bilinçlendiğimiz, şuurlandığımız sürece kimse bize haram yediremez! Şu anda zorlansak da bırakmamalıyız. “İmkanlar imtihan olur, imtihanlar da imkan olur.” diye bir söz var. İnanıyorum ki biz bu imtihanın üstesinden gelebilirsek imkanlar da önümüze açılacaktır. Kitapta geçen beni çok etkileyen ve bu alanda çalışmaya motive eden bir mektubu burada aktarmak istiyorum: “Bazen nasıl olacak, bu kadar az kişi bu işin üstesinden gelebilecek mi? diye sormadan edemiyorum ama ümitsizliğe düşmemeye çalışıyorum. İnanıyorum ki bizler gereken gayreti gösterirsek Allah’ın (cc) yardımının bizimle olacağını umuyorum. Çoğu insan bu kadar ürünle nasıl başa çıkılacak, aman boşver, bu kadar hassas olmamak lazım diye pes ediyor. Lütfen siz pes etmeyin, dualarımız sizinle.” Yapacak çok şeyimiz var. Müslümanlar olarak çok çalışmalıyız. Ve şu ayeti hiç aklımızdan çıkarmamalı, sonuna kadar inanmalıyız: “Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir.” (Al-i İmran,139) Çok uzun bir inceleme oldu ama bu konuda söylenecek daha birçok şey var. Kitapla ilgili birkaç hususu da belirtmek istiyorum. Kitapta birçok konuya kabaca değinilmiş ama yeterli değil, bu kitabın üzerine mutlaka ek okumalar yapılmalı. Benim elimdeki kitap 2020 baskısı, kitapta verilen bazı bilgilerin güncellenmesi gerekiyor, bu açıdan araştırılarak okunmalı. Kitabın kolay okunabilir ve herkese hitap eden bir dili var ve ben çok gerekli bulmasam da görsellerle zenginleştirilmeye çalışılmış. Umuyorum ki bu incelemeyi okuyanlar bu işin peşini bırakmazlar. Son olarak kitabın önsözünde geçen şu dua ile yazımı noktalayacağım: “Cenab-ı Hak kusurlarımızı lütfu ile bağışlasın. Hakkı hak bilip, doğru yolda yürümeyi, batılı batıl bilip, ondan kaçınmayı nasip buyursun. Her türlü haram ve şüpheli lokmadan ve işlerden cümlemizi muhafaza eylesin. Allah (cc) yar ve yardımcımız olsun.” Amin…
Helal Lokma
Helal LokmaHüseyin Kami Büyüközer · Gimdes Yayınları · 2019229 okunma
·
210 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.