Hiç, birileriyle aynı dünyada yaşamaktan utanç duyduğunuz anlar oldu mu?
2 Temmuz
Sivas, Pir Sultan Abdal Şenlikleri
Yanmış insan eti kokusu...
"İnsanın yaşayacağı en tahammül edilmez acı, yanık acısıdır. Bunu hiç unutmayın ve ne olur yanmış hastalarınızın önce acısını dindirin." (s. 101)
Batman Çayı
Boğularak öldürülmüş 15 yaşında bir kız, ismi Hatice.
İki kuzeni tecavüz ediyor, dedeleri azmettiriyor, amcaları öldürüyor.
Cenazesi günlerce morgda bekliyor ve kimse gelip almıyor.
"Sönmüş bir gezegenden farksız, insanın içini yakan şu garip coğrafyanın orta yerinde, üzerinde solmuş entarisi ve yırtık terlikleriyle yirmi yaşında, esmer, ince yüzlü bir kadın kendini niye öldürür Allahım, ben nerden bileyim?" (s. 36)
İsmi dahi konulmayan kız çocukları...
12 Eylül
Oğullarının tabutlarını arayan babalar...
Çırağına tecavüz eden kahveci...
Gelinine tecavüz edip hamile bırakan kayınpeder...
Farkında olup susan kaynana...
Evin kilerine kendini asan kadın...
"Yerde yuvarlanmış bir sandalye, hemen onun yanında bir bohça, içinde kefen bezi, sabun ve lif, bir entari, birkaç küçük takı. Genç kadın sanki bir yolculuğa çıkar gibi hazırlanmıştı." (s. 90)
16 yaşında tecavüze uğrayan ve hamile kalan Naile,
Ağabeyi tarafından öldürülüyor.
Cüzdanından ise ağabeyi ve babasının fotoğrafı çıkıyor.
"Öyledir. Bazı fotoğraflar her seferinde içinizi yakar." (s. 62)
"Bazı şeyler insana geri dönülmez yollar çizer. Bir sarsıntı, bir kırılma olur hayatınızda ve sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz." (s. 163)
Bu kitap için de geçerli bu durum sanırım. Öyle etkileyici anılar var ki okuduktan sonra bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
Geçtiğimiz yaz...
Elime bir kitap almış yürüyüş yapıyorum.
Bir hoparlörden ses çalındı kulağıma: "Çukur'un İdris Baba'sı Ercan Kesal saat 19.00'da kitap imzalayacak."
Daha çok var, gidecek yer de yok. Beklemeye değer mi değmez mi derken kitap tutkuma yenik düşüp bekleme kararı aldım.
Ve o günden bu güne "Peri Gazozu" kaldı.
Gazozcu Mevlüt'ün Peri gazozları ... Sloganı da çok masum: "Peri bacaları diyarında peri içilir." (s. 87)
Ercan Kesal
Doktor,
Oyuncu,
Senarist,
Yazar...
Kendini birçok alanda geliştirmiş nitelikli bir insan.
Eserde çocukluğundan, gençlik yıllarından, ailesi ile ilişkilerinden, meslek hayatında yaşadığı olaylardan, siyasi gelişmelerden, ülkenin gündeminden bahsediyor.
Bozkırda doktorluk anıları sizi oldukça etkileyecek. Kimi insanlarla aynı dünyada yaşadığınız için nefret duyacaksınız.
Okurken bazı bölümler oldukça zorladı beni. En son 
Kardeşini Doğurmak kitabını okurken bu kadar zorlandığımı hatırlıyorum. Orada anlatılanlar bir araştırmacının gözünden ve gerçekti, burada anlatılanlar da bir doktorun gözünden, gerçek. Ve bazı gerçekleri kaldırmakta oldukça zorlanıyorum artık.
Samimi bir üslupla kaleme alınmış eser.
Anlatım kimi yerlerde oldukça dağınık ama okurken siz de dağılacağınız için çok fark etmiyorsunuz.
Okunmaya değer olduğunu düşünüyorum.
Okuma sürecime eşlik eden, beni motive eden 
Glsm'e teşekkür ediyorum.
Okumak güzel bir yolculuk, birlikte okumak çok daha güzel.
Duyguyla okunması temennisiyle...
··
2.792 görüntüleme
Off off ne zor bir kitapmış. İsmine bakınca daha böyle eğlenceli bir kitap havası veriyor. Kaleminize sağlık. İncelemelerinize hayran olduğumu söylemeden geçemeyeceğim :)
İncelemenizi okurken bile kanım çekildi. Kitabın tamamını okursam ruhum parçalara ayrılır heralde. Bu tarz kitapları okumak çelikten bir sinir sistemi gerektiriyor sanırım.☹️
Kendisi Dostoyevski okumadan yaşamamalı , kendisine bu kötülüğü yapmamalı diyen güzel bir abimizdir . Bu kadar kaliteli bir insan olduğunu düşünmezdim. Gerçekten Kibar Feyzo’nun senaristi İhsan Yüce ‘den sonra beni şaşırtan ikinci oyuncu oldu.
Okutmaktan zevk aldığım bir kitaptı. Ben çok beğendim öncü olduğunuz için teşekkür ederim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.