En çok bibliyofil, estet, entelektüel karakterleri bulacağınız romanları Selçuk Altun yazar Türkçe'de bence. Aynı zamanda polisiye öğelerin de olduğu kitaplarında, Türkiye'den İstanbul'da bir semtten, bazen bir şehirden, yurtdışından ise yine en az bir şehirden sanki o bir karaktermiş gibi ve çok ayrıntılı bahsedilir. Romanlarının içinde keşfedilecek kitaplar, şairler, yazarlar, romanlar olur. Ülkemizde sevenleri giderek artıyor sanırım. Londra kitapçılarında Türk olarak Elif Şafak'tan sonra en çok Selçuk Altun'un kitapları vardı.(İngilizce) Orada en çok Türkler okuyor diye tahmin ediyorum. İşte Geldim Deniz Kenarı, yine yazarın birçok romanında olduğu gibi, bir şiirden Sabahattin Kudret Aksal'ın bir şiirinden geliyor. Erken yaşta birçok yeteneğin ortaya çıkan, annesinin kim olduğunu bilmeyen (polisiye unsurlar ilk sayfalardan beliriyor) Harun, önceleri anne yerine koyduğu halası Sabah tarafından, sonra da ona yuva duygusunu hiç veremeyen, onu bile isteye ezen, entelektüel, bencil, çapkın babası Salah ve ikinci eşi Derman tarafından büyütülür. Aslında kendini rahat ettiği yer mahalledir, yani Salacak. Üniversite için kaçarcasına gittiği Londra'dan zaman zaman döndüğunde de Salacak deniz kenarına gidip derdini "deniz kenarı" na anlatır. Hem Salacak hem de bilgisayar bilimi okumak için gittiği Londra ( özellikle kitap ve sanat mekanlarıyla) çok ayrıntılı, çok güzel anlatılır. Londra'ya gittikten on yıl sonra, babası öldüğünde geldiği İstanbul'da hayatı boyunca, onu en zor zamanlarında kurtaran, koruyan tesadüflerin sırrını öğrenir. Çocukluğundan itibaren etrafında olup biten garip olaylar, kişiler birbiriyle bağlanır. Kitapçokseven, polisiyeden hoşlanan ve bugüne kadar Selçuk Altun okumamış kişilere ona bir şans vermelerini öneririm.

İşte Geldim Deniz KenarıSelçuk Altun · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202335 okunma

·

88 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meral Nalbantoğlu