Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Kıskançlık ve Bağımlılık Ekseninde Bir Evlilik Draması: Trakhisli Kadınlar
“Aynıdır acıları yaşamakla onları beklemek.” -Koro (sayfa 37) 1. Giriş: Bu yazı yalnızca Trakhisli Kadınlar incelemesinden ibaret değildir. Sophokles'in yaşamı, eserleri, hayatı, düşünce dünyası ve edebiyat dünyasına katkıları gibi pek çok konunun yanı sıra, eserin yazıldığı dönem, anlatılan öykünün bilinmeyen detayları, karakterlerin mitoloji dünyasındaki yerleri ve birbirleriyle olan ilişkilerine dair ek bilgiler ve çıkarımlar içerir. Şimdiden okuyacak olan herkese teşekkür ederim. 2. Kısaca Hayatı: Tiyatrocu Sophokles Hayatı Atina tarihinin en parlak dönemiyle paralel bir şekilde geçen
Sophokles
Sophokles
, Antik Yunan tragedya sanatının
Aiskhylos
Aiskhylos
sonrasındaki en büyük temsilcisidir. Bayrağı devrettiği diğer kişi ise elbette
Euripides
Euripides
’tir. Tiyatro sanatına büyük yenilikler getirmiş ve hayatı boyunca tam 123 oyun kaleme almıştır. Günümüze tam metin şekliyle ulaşan oyunlarının sayısı ise 7’dir. M.Ö. 497 ya da 496 yılında Atina’ya yakın bir yerleşim yeri olan Kolonos’ta doğdu. Atina’nın savaşlarla geçen dönemine tanıklık eden Sophokles, yine bu savaşlardan birinin, Salamis Deniz Savaşı’nın ardından yapılan kutlamalarda gençler korosunu yönetti ve Paian Marşı’nı okudu. Sanata ilgisi büyüktü. Zırh ve silah imalatçısı olan babası Sophilos’un oğlu için tuttuğu müzik öğretmeni ise Lambros’tu. Dönemin en büyük sanatçılarından olan Lambros,
Plutarkhos
Plutarkhos
’un aktarımına göre Yunan şair
Pindaros
Pindaros
’la boy ölçüşebilecek kalibrede bir bestecidir. 468 yılının sonunda “Büyük Dionysia” bayramında katıldığı ilk tiyatro yarışmasında oyunlarıyla Yunan halkının gönlünde taht kurar ve kendisinden yaşça büyük olan Aiskhylos’u yenerek birinci olur. Bu durum, Yunan tragedya sanatında coşkuyla karşılanır zira artık yeni bir yetenek doğmaktadır. Tiyatrolar uzunca bir süre Sophokles oyunlarıyla yankılanacaktır. 3. Siyasi ve Dini Yönüyle Sophokles: Koro: Korkunç hatalardan endişelenmek doğrudur, ama insan son ana kadar umudunu yitirmemeli. Deianeira: Düşüncesiz hareketler karşısında umut kimseye cesaret veremez. (sayfa 28) Sophokles dindar bir insandı ve oyunlarında karakterlerinin ağzından Tanrılar için kötü sözler söylettirmezdi. Bu yönüyle halk nezdinde de yerini sağlamlaştırmış ve en sevilen tragedya yazarı olmuştu. Atina’da Asklepios kültü resmi olarak kabul edildiği zaman bir tapınak inşa edilmesi gerekiyordu ve inşaat bitene dek tanrının heykelini evinde misafir etme görevini Sophokles üstlenmişti. Buna ek olarak tanrı adına bir paina da besteleyen Sophokles, Asklepios kültüyle bağlantılı bir başka tanrı olan Akon’un da rahibi olarak bir süre görev yapar. Siyasi kariyerinde ise üstlendiği en büyük görevlerden biri Delos Birliği’nin bütçesini denetlemektir. “Hellenotamias” adlı bu görev onun siyasi kariyerinin de başlangıcı anlamına gelir. Samos İsyanı’nı bastırmak üzere 440 yılında
Perikles
Perikles
ile birlikte general seçilir. 426 ya da 423 yılında ise Nikias’la birlikte yeniden general olarak seçilir ve vatanına karşı sorumluluklarını yerine getirir. 413’e gelindiğinde Sicilya seferinin başarısızlığını sorgulamak için bir heyet kurulur ve heyetin amacı başarısızlıkların ardındaki nedenleri ortaya çıkarmak, denetlemektir. 4. Örnek Bilge, Seçkin Vatandaş: Sophokles, Atina’nın en görkemli çağına tanıklık etmiş, hayatın birçok farklı alanından birçok yakın dostu olan örnek bir yurttaştı.
Sokrates
Sokrates
’in hocası olarak da bilinen Arkhelaos, filozof İon, ressam Polygnotos ve Miltiades’in oğlu komutan Kimon gibi Atina’nın altın çağı olarak adlandırılan dönemde yaşamını sürdürdü ve yaptıklarıyla ardında büyük izler bıraktı. Öldüğünde Yunan dünyasında büyük bir boşluk oluştuğunu söylemek yanlış olmaz. 5. Sophokles’in Yazın Dünyası: “…başkalarına iyi görünmek için kendiliğinden yalan söylüyorsan sonunda sen kötü olacaksın.” (sayfa 18) Günümüze ulaşmamış olan Nausika ve Thamyris gibi eserlerinde oyunculuk yapmıştır. 7’si onun olduğu şüpheli kabul olan 130 oyunu vardır. 7’si günümüze ulaştı. 1907’de Mısır’da Hermes’in ilk kahramanlıklarıyla ilgili “satyrikon draması” İkhneutai (İz Sürücüler)’den büyük bir fragman bulundu. 2005’te ise infrared teknolojisiyle Epigonoi (Ardıllar) tragedyasından birkaç fragman okunabildi. Souda, Sophokles’in “Koro Hakkında” adlı bir kitap yazdığını söyler. Antik dönemde tiyatro sanatının genel ismi koro olduğundan, Sophokles’in bu eserinin tiyatro üzerine olduğu tezi ağırlık kazanır. İcra ettiği sanat hakkındaki düşünceleri bugüne dek ulaşmamış olsa da, var olan oyunlarıyla çağları aşan büyük bir şair olduğunu kanıtlamıştır. Sophokles’in eserlerinde kadının temsili de önemli bir yer tutar.
Antigone
Antigone
,
Elektra
Elektra
(incelemesi için bakınız: #153531923), Deianeira, Tekmessa, İokaste gibi birçok güçlü kadın çıkar karşımıza. Trajik hayat öyküleriyle arzı endam etseler de, oyunlardaki rolleriyle dikkat çekerler. Sophokles’in çağdaşları onu övmek amacıyla “melissa” adını takmışlardır. Biyografisini yazan anonim yazarın aktardığına göre çağdaşı komedya yazarı
Aristophanes
Aristophanes
Sophokles hakkında “dudakları balla kaplı” demiştir.
Ksenophon
Ksenophon
ise çok sevdiği Sophokles’i “tragedya ozanlarının en mükemmeli” olarak ilan etmiştir.
Aristoteles
Aristoteles
'in
Poetika
Poetika
adlı kitabında adı en çok anılan yazar da yine Sophokles’ten başkası değildir. Aristo, tragedya sanatını onun eserleri aracılığıyla inceler. 7 eseri de dilimize kazandırılan Sophokles'in eserlerine Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi kapsamında ulaşmak mümkündür. Trakhisli Kadınlar da yine bu diziden
Ari Çokona
Ari Çokona
çevirisiyle Türkçeye kazandırılmıştır. “Sophokles’in dünya görüşüne göre tanrılar üstün ve güçlü, insanlar ise onların karşısında çaresizdir.” diyor Ari Çokona, kitabın hemen başında yazdığı Önsöz kısmında Sophokles için. Bu durum elbette eserlerine de yansır ve anlattığı öykülerde çoğunlukla ilahi adalet tecelli eder. 6. Sophokles’in Etkilediği Sanatçılar: Sophokles’in günümüz sanat anlayışında çok büyük etkileri olduğunu söylemek doğru olacaktır. Richard Strauss’un bestelediği Elektra operası, https://1000kitap.com/yazar/i18487nin
Kral Oidipus
Kral Oidipus
oratoryosu en başta anılması gereken örneklerdendir.
Jean Cocteau
Jean Cocteau
,
André Gide
André Gide
,
Jean Giraudoux
Jean Giraudoux
,
Ezra Pound
Ezra Pound
ve
Jean Anouilh
Jean Anouilh
gibi daha pek çok modern yazar da Sophokles’in temalojisinden yararlandılar. Romantik şair
Percy Bysshe Shelley
Percy Bysshe Shelley
’nin 1822’de boğulurken elinde bir Sophokles kitabı tuttuğu da rivayetler arasındadır. 7. Oyundaki Karakterlere Dair: “Ölümlüler için ne yıldızlarla bezeli gece, ne felaketler, ne de zenginlikler baki kalır. Mutlulukla yoksunluk birden kaybolup tekrar ortaya çıkarlar.” (sayfa 6) Deianeira: Mitolojideki gözü yaşlı kadınlara bir örnek de Deianeira’dır. Kalydon Kralı Oineus’la Althaia’nın kızı ve aynı zamanda Meleagros’un da kardeşidir. Asıl babasının Tanrı Dionysos olduğu da söylentiler arasındadır. Sophokles’in Trakhisli Kadınlar’ın dabaş karakterlerden biri olan Deianeira, Yunan dünyasının kahramanlarından Herakles’le evlenir. Hyllos adlı bir de çocukları bulunur. Hyllos: Deianeira ve Herakles’in çocukları olan Hyllos’un bu tragedyadaki rolü de oldukça önemlidir. Annesi ve babası arasında sıkışıp kalan Hyllos oyunun sonunda her ikisini de yitirmiş, yalnız biri olarak durur karşımızda. Üstelik görevi de henüz bitmemiştir. Babasının vasiyeti olarak İole ile evlenmek zorundadır. Böylece Heraklesoğulları’nın soyu devam edecektir. Likhas: Herakles’in yakın dostu ve aynı zamanda habercisi. Deianeira’dan yeni bir gömlek alması için Likhas’ı gönderir ve gömleği giyen Herakles yanmaya başlar. Korkunç acılarla kıvranan ve sağlıklı düşünmeyen Herakles Likhas’ı suçlar ve ayağından tutarak onu denize fırlatır. Euboia yakınlarında denize düşen Likhas’ın oradaki adalara adını verdiği rivayet edilir ve o günden beri adalar Likhades adaları olarak adlandırılır. Herakles: Yunan dünyasının en bilinen kahramanlarından biri olan
Herakles
Herakles
, yarı tanrı bir kişiliktir. İsminin “Hera’nın ünü” anlamına geldiği söylense de, “heros” sözcüğüyle ilişkisi daha mantıklıdır. Kahraman anlamına gelen bu kelime Herakles’in yaşamının adeta bir özetidir. Herakles’in On İki İşi mitolojide sık karşımıza çıkan hikayeler bütünüdür. Bu işleri tam bitirdiği esnada korkunç bir şekilde ölümle yüzleşen Herakles’in kaderi sorgularnır. Sütnine: Deianeira’nın süt annesi rolünde karşımıza çıkan yaşlı kadının oyundaki görevi kızını yatıştırmak, onu telkin etmek ve mantıklı düşünmeye sevk etmektir. Sakin bir tutumla olaylara yapıcı bir şekilde yaklaşmayı amaçlar. Koro: Trakhis adlı kentin genç kızlarından oluşan koro, yer yer araya girerek olaylara dair çıkarımlarda bulunur. Yaşlı Adam ve Haberci. 8. Trakhisli Kadınlar Ne Zaman Yazıldı? Ve Ek Bilgiler: “İyiliklerle kötülükler Ayı takımyıldızının dairesel döngüsü gibi çevremizde döner durur.” (sayfa 6) Oyunun yazıldığı tarih hakkında literatürde çelişkili görüşler vardır. Euripides’in
Alkestis
Alkestis
tragedyasıyla kimi benzerlikleri bulunduğunu söyleyen bazı araştırmacılar M.Ö. 438’de yazıldığını söyler. Baş karakterin oyunun ortasında sahneden ayrılması ve dil bakımından değerlendirildiğinde ise Sophokles’in ilk oyunlarından biri olduğu üzerinde durulur. Arkhilokhos’un bir şirinde Deianeira’nın kendisine tecavüz etmeye çalışan Kentauros Nessos’a karşı Herakles’in yardımını istediğini görürüz. Anonim bir eser olan Oikhalia’nın Fethi adlı destanda ise Herakles ile İole’nin askına rastlarız. Bir başka antik yazar
Hesiodos
Hesiodos
ise Deianeira’nın zehirli khitonundan söz eder. M.Ö. 6. Yüzyılın başlarında Yunan şair
Bakkhylides
Bakkhylides
’in yazdığı bir şiirde ise umutsuz bir kadının kocasının aşkını yeniden kazanmaya çalışmasından söz edilir. O kadın Deianeira’dan başkası değildir. 9. Kısaca Trakhisli Kadınlar’ın Konusu: Adını olayların geçtiği kentteki genç kızların oluşturduğu korodan alan oyunda Deianeira’nın trajik öyküsüne tanıklık ediyoruz. Elbette bu trajik öykü başka karakterlere de sirayet ediyor ve domino etkisi yaratarak pek çok hayatı etkiliyor. Bu hayatlar içinde Yunan Mitolojisi’nde sıklıkla karşımıza çıkan ve Yunan dünyasının yiğit kahramanlarından biri olarak anılan Herakles de var. Deianeira kıskanç bir kadındır. Kocası Herakles’in sürekli kahramanlıklar peşinde koştuğunu görür ve onun uzaklardayken başka kadınlara aşık olacağını düşünür. Geçmişte kendisine verilen bir iksirle buna çözüm bulmayı amaçlar. Eşi ve çocuğuyla günün birinde bir ırmağı geçmek zorunda kalan Herakles’e Centaur (At Adam) Nessos yardım etmiş ve Deianeira’yı karşıya geçirmiştir. Bu esnada kadına yaklaşan Nessos’u Herakles ağır yaralamıştır. İşte bu olayın gerçekleştiği anda Nessos Deianeira’ya kanından bir iksir vermiştir. Bu büyülü sıvının Herakles'i kendisine bağlayacağını söyler Nessos ve Deianeira da buna inanarak onu uzun bir süre saklar. İşte şimdi onu kullanmanın zamanı gelmiştir. Herakles’in Oikhalia Kralı Eurytos’un kızı İole’ye aşık olduğunu düşünen Deianeira’nın gözü döner. Kendisinin artık yaşlandığını ve kocasının ona ilgi duymadığını hissederek hiddetlenir. Korktuğu başına gelmiştir. Süt ninesinin tüm telkinlerine rağmen onu dinlemeyi reddeder ve bildiğini okur. Annesi ve babası arasında kalan oğul Hyllos da önce annesinin sözlerini uygular ve babasının yanına giderken ona bir gömlek götürür. Herakles bu gömleği giydiğinde korkunç acılarla karşılaşır. Çıkarmaya çalıştığında ise derisi yüzülür ve acı daha da alevlenir, dayanılmaz boyutlara ulaşır. 10. Hyllos'un Kaderi: “Saygıda kusur etmeden sana itirazım var. Umudunu yitirmemelisin bana kalırsa, çünkü her şeye kadir kralımız Kronos’un oğlu, insanlara hayatı dertsiz bağışlamadı.” (sayfa 5) Hyllos yine ne yapacağını bilemeyen bir evlat olarak ortada kalır. Annesine olan öfkesi de büyüktür. Bu kez babasının isteğini yerine getirmek zorunda hisseder. Herakles çektiği acıya dayanamayarak Oita Dağı’nda bir odun yığını hazırlatılmasını ve kendisini oraya atmalarını söyler. Acıdan kaçmanın tek yolu ölüm olarak görünmektedir. Üst üste çok zor görevlerle karşı karşıya kalan Hyllos bu isteği yerin getirir. O sıralarda Deianeira da kendi canına kıymıştır. Her ikisi de acılar içinde ayrılır bu dünyadan. Babası Herakles’in vasiyetiyle bir başına kalır Hyllos. 11. Oyunun Biçemi ve Karakterlerin Düşünce Dünyasına Dair: Sophokles bu oyununda kadın ve erkek rollerinde dar bir çerçevede kalıyor. Herakles de Deianeira da kendi cinslerinin klasik birer prototipini sergiliyor. Yaşadığı toplumun gereklerine uygun, “sıradan” bir kadın imajı çizer. Hayattaki en büyük amacı başarılı bir kocaya sahip olmasıdır. Ve onu kaybedeceği düşüncesi zihninde çeşitli senaryolar kurmasına neden olur. Zira Herakles sürekli bir yerlerde savaşmaktadır ve kendisinden uzak olan bir erkeğin başka kadınlara meyletmesi de son derece doğaldır ona göre. Diğer yanda ise Herakles bizlere klasik bir Yunan kahramanı örneği sunar. Savaşçı, ataerkil ve gücünden dolayı biraz da kibirli bir adamdır ve bu gibi durumlar onda istediği kadını kolaylıkla elde edeceği izlenimi yaratır. Özetle Herakles karakteri son derece erkeksi özelliklerle donatılmışken, Deianeira ise Antikçağ’da kadına atfedilen tüm değerleri üzerinde taşıyan bir kadın modeli olarak çıkar karşımıza. Kocasına bağlı bir kadının hayattaki bütün enerjisinin onu yeniden kazanmaya harcaması ilk etapta göze hoş görünebilecek bir eylem olsa da, bu yolda yapabileceklerinin sınırı olmaması durumu tehlikeli bir boyuta taşıyor. Mitoloji dünyasının kaba erkeklerinden biri olan Herakles’in saldırgan tavırlar takınması da bu ilişkiyi daha da içinden çıkılmaz bir hale getirdiği aşikâr. 12. Karakterler Arasındaki İlişkiler ve Bir Evlilik Dramı: “Kadim bir söz vardır* insanların dilinden düşmeyen. Sonlarını görmeden bilinemez, ölümlülerin hayatlarını mutlu mu yoksa mutsuz mu yaşadıkları.” (sayfa 1) Bir diğer önemli kısım ise oyun boyunca iki ana karakterin hiçbir sahnede birlikte rol almaması. Bu durum elbette sıklıkla yanlış anlamalara ve iletişimsizliğe gebedir. Ve her ikisinin de hayatlarının son bulması bir araya gelip konuşamamalarından kaynaklanır. Böylesine geleneksel rollere bürünmüş bir adam ve bir kadının hırsları ve kıskançlıkları hayatlarının sonu olur. Trajik bir sonla karşılaşırız fakat içten içe olayların bu şekilde gerçekleşmeyebileceği de aklımızı kurcalayıp durur. Yapayalnız kalan Hyllos ile empati kurarken buluruz kendimizi ve bu da durumu daha da dramatik bir hale sokar. Deianeira'nın deyşiyle "tüm erkeklerin en iyisi" olan Herakles ile, Sophokles'in tasvir ettiği şekliyle "tüm kadınların en çok seveni" Deianeira arasında geçen bir evlilik dramıdır Trakhisli Kadınlar. Evliliklerde hep var olan ve kaçınılmaz olan trajik bir yönü simgeler öykü. Yıllarca elde etmeye çalıştığı Herakles'le evli olduğu halde sürekli onun yolunu gözleyen ve yüreğinde her an bir yumru oturan bir kadındır Deianeira ve bu durum onun insanlara ve dünyaya bakış açısını değiştirecektir. Nihayetinde ise çetrefilli bir yol ve hüzünlü bir sonla karşılaşacaklardır. 13. Mitolojide Büyü Etkisi ya da Kıskançlığın Büyüye Dönüşümü: Mitolojik öykülerde kadınların en çaresiz anlarında başvurdukları şey ise çoğunlukla büyü olur. Büyücü kadınların pek çok insanın hayatını cehenneme çevirdiği öykülerden biri de
Trakhisli Kadınlar
Trakhisli Kadınlar
’ın konusunu oluşturur. Yüzlerce öyküde karşımıza çıkan ve mitolojik dünyanın en tanınan karakterlerinden bir olan Herakles’in ölümüyle burada karşılaşmak da ilginç bir tecrübe oluyor okur için. Ölümsüzmüş gibi aklımızda yer eden bir karakterin büyü kullanan bir kadın karşısında çaresiz kalması da yine oldukça ilginç. Deianeira’nın toplumsal rolü bu nedenle üzerinde daha fazla durulması gereken bir konudur zira yetiştiği çevrede ona yüklenen rolleri uyguluyor olması onun açısından baktığımızda normal gelir. Fakat genel bir çerçeveden bakıldığında ise elbette yanlıştır. Yanlış anlaşılmalar, kehanetlerin yanlış yorumlanması, öfkeyle hareket edilmesi geri döndürülemeyecek sonuçlar doğurur. 14. Son Söz: “Uyut beni, uyut beni Zeus’un kardeşi tatlı Hades! Hızlı kanatlı ölümle söndür artık meşalemi.” -Herakles (sayfa 40) Küçük dünyalardaki sınırlı hayatların tiyatro sahnesine yansımasıdır yaşananlar aslında. Fakat daha geniş bir çerçeveden bakıldığında ise tüm bir Antikçağ'ın gözlerimizin önüne serildiğini hissederiz. Çünkü daha önce pek çok benzer tragedya ve destan okumuşuzdur, pek çok şiirin dizelerinde yine birbirini andıran olaylara şahit olmuşuzdur. Mitolojik öyküler böyledir. Özelden genele giden bir zinciri andırır ve o zinciri takip ettiğimizde ise tüm insanlık için önemli çıkarımlarda bulunabiliriz.
Sophokles
Sophokles
de eserleriyle tam olarak bunu yapmamızı sağlar. 7 eseriyle dünya edebiyatına yön veren birinin bütün oyunlarının günümüze ulaştığını hayal ettiğimizde modern edebiyatın çok daha zengin olabileceğini söylemek ise yanlış olmayacaktır. Keyifli okumalar dilerim. "Bu dünyada her şey Zeus'tan sorulur." (sayfa 49)
Trakhisli Kadınlar
Trakhisli KadınlarSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2014507 okunma
··
2.718 görüntüleme
Ru okurunun profil resmi
Antik Yunan Tragedyalarını okuduğum şu dönemde çok faydası oldu incelemenizin,kaleminize sağlık.
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Çok sevindim, rica ederim. :) Keyifli okumalar. ^^
Dilan okurunun profil resmi
Bir yanım okumak istemeyeceğim uzunlukta bir inceleme, bir yanım bir sürü güzel bilgi derken.. Kaydedeyim sakin kafayla okuyayım dediklerim arasına girdi :)
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Uzun, yalan değil. :)) Teşekkür ederim. ^^
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.