Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Bir Ölünün Anıları, Bulgakov’un diğer romanlarındaki rejim eleştirilerine geniş boyut kazandıran bir roman. Üstat ile Margarita ve Köpek Kalbi’nin sayfalarına sinen faşizm, rejim despotluğu, dikta olmuş halk kitleleri ve korku gibi kavramların ne derece okura geçirdiği hususunda BÖA, hiç de azımsanacak boyutta değil, ki geri planda kalmış olması da oldukça şaşırtıcı bir durum. 225 sayfalık romanın salt bu eleştirilerle donanmış olması kurguya ket vursa da, Bulgakov’un dünyasına adım atmış olanlar için bir sorun oluşmayacaktır. Bir Ölünün Anıları, Bulgakov’dan okuduğum üçüncü kitap oldu. Sergey Leontiyeviç Maksudov’un günlüğü bir özyaşamöyküsel niteliğinde. Giriş bölümünde karakterimiz vedasından önce defterini en yakın dostu Bulgakov’a gönderiyor. Bulgakov ise bölüm başlıklarını belirleyip imla hatalarını düzeltmek dışında metne dokunmadığını telkin eden bir girizgah atıyor ve sonra bu küçük oyuna inanmış gibi esere başlamamız isteniyor... Gazeteci Leontoyeviç Maksudov bir kitap yazmaktadır, kitabının tenkitlerle güçleneceği düşüncesiyle sürekli dostlarıyla bir araya gelmek ister ve bu konuda yanlışları süzgeçten geçireceğini düşünür. Ama düşündüğü gibi midir? Kitap kimin elinden geçtiyse basılmaması gerektiğe dair öğütler alır. Roman içten içe beğenilir. Maksudov, tenkitlere ve baskılara kulak tıkayıp, giriştiği işinde pes etmeyecek, soluğu yayınevlerinin kapısında alacaktır. Yaşamı Martin Eden’ın ilk basamakları gibidir; arkadaşlarından, çevresinden, yayın kuruluşlarından sürekli olumsuz cevaplar alır, ama sonsuz tutkusu bunun önüne geçmek için mücadeleye hazırdır; ta ki değişmez aynılık beynini oymaya başladığı ana kadar. "Her şey kesinlikle aynı ve her şey kesinlikle doğru,' dedim sert bir biçimde!" Bazen cümlelerin çözüm getirmediğini anladığımızda veya yeni günün bir önceki günden farklı olmadığını hissettiğimizde bu cümlenin benzerlerini dile getiririz. Lakin sindirilmenin veya kaçmanın telkin ettiği bir cümle değildir bu. Keza alışkanlıklara, savaş çığırtkanlığına, diktaya, erişilmez olana, kıskançlığa, korkaklığa, zorbalığa, küstahlığa, algı sınırlarına ve monotonluğa en somut karşı koyma biçimidir. Bir nevi düz ağızla “sen de haklısın” demektir, var olan enerjinin daha doğru zemine saklanmasıdır, katı ve değişmez kurallara protestodur, kitlenin karşı konulamaz baskısıyla popüler olmanın özendirildiği ve bunun için her şeyi yapabilecek vasıfsızlara karşı en etkili ket vurma biçimidir. Çünkü o, ne kadar mükemmel cümleler kurarsa kursun, kendisini ne kadar doğru biçimde ifade ederse etsin hep mağlup ayrılacaktır. “her şey kesinlikle doğru…..” demeyi gerektiren en doğru anlar, böylesi çıkmaz durumlardır işte! -Spoi olabilir- Kitabın son bölümlerine girdiyseniz kendinizi kara mizahın içinde bulabilirsiniz. Ana karakterimiz sonunda kitabını bastırmak için uygun zemini bulur. Daha doğrusu kötü ruh-kendisinin tabiriyle- karşısına çıkar ve romanın basılacağını söyler. Az bir miktara ruhunu sattığına inanan Maksudov için her şey çıkmaza girmiş, kendisine verilen vaatlerin yerine getirilmemesi ve bürokrasinin işin içine katılması Maksudov’u buhrana ve umutsuzluğun pençesine bırakmıştır... Bulgakov okurun karşısına yine sürrealist bir ortam çıkarır, hayal ile gerçeği girift durumlarda yerden yere vurur. Bürokrasi alayını trajikomikleştirerek Ekim devrimine büyük eleştiri getirir, ki bu tüm sayfalara siner haldedir. Bir Ölünün Anıları, tiyatro kulisleri ve onun sözde eleştirmenlerine karşı kaleme alınan bir roman olmakla beraber, sanat, mizah gibi unsurları ince bir yergi ve hiciv ile 'sahneye' taşır. Bulgakov, Köpek Kalbi ve Usta ve Margarita kitaplarında olan satirik öğeler ve gerçeküstücü tonu bu eserle devam ettirdiğini söylemek mümkün. ÜİM’de Stalin ve faşist Sovyetler’i yeren Bulgakov, evvelinde karşı olduğu bir diğer sisteme, yani Lenin’e, sınıf çatışmalarına, bürokrasiye, onun baskıcı ve ölümcül yöntemlerine nasıl karşı durduğunun teatral bir göstergesi niteliğindedir bu günce. Keyifli okumalar dilerim...
Bir Ölünün Anıları
Bir Ölünün AnılarıMihail Bulgakov · Pinhan Yayıncılık · 2012175 okunma
·
96 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.