Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

328 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kitap boyunca dört kız kardeşin (Meg, Jo, Beth, Amy) başta anneleri, evdeki yardımcıları ve komşuları (Laurie) ile beraber olan hayat hikayelerini okuyoruz. Oldukça mütevazi, yoksulluk ile geçen, savaşın onlardan aldıklarının yerini doldurmaya çalıştıkları bir yaşamları var. Annelerinin de yardımı ile ellerindekilere şükür etmeyi öğrenmeye çalışıyorlar, hayatın zorluklarına karşı umutla bakmayı öğreniyorlar. Onlar yetinmeyi, güçlü olmayı, hayatın acı tatlı gerçeklerini öğrenirlerken bizler de onların yolculuklarına eşlik ediyoruz. Onlar ile beraber öğreniyor, onlarla beraber umut ediyor, onlarla beraber savaşıyoruz. Kızların her birinin karakterleri kendilerine has. Her birinin farklı hobileri var, hayattan beklentileri farklı, anneleri ile olan ilişkileri bile her çocuğun kendine özel. Dolayısıyla kitap boyunca farklı karakterin gözünden hayata bakıyoruz, her bireyin kendine özel yanlarını keşfediyoruz. Aynı evde büyümemize, aynı anne babadan eğitim almamıza rağmen kardeşlerimizden bile farklıyız. Her birimizin karakteri farklı ve hayat aslında böyle daha güzel. Yazarın dili oldukça sade ve akıcı. Kitap kendini okutturuyor ve okuyucuyu sıkmıyor. Ben de üç kız kardeşim ile beraber büyüyorum. Kitabı okurken de kızların her birini kendi kardeşlerim ile kıyasladım. Her bir kızın aile içinde aldığı sorumluluklar bizim evdeki aynı sıraya sahip kardeşimin davranışlarına benziyordu. Yazarın da üç kız kardeşi ile beraber büyüdüğünü ve kitabın biraz otobiyografik tarafı olduğu düşünüldüğünde bu durumun birçok ailede böyle olduğunu düşünüyorum. Ailemizin kaçıncı çocuğu olduğumuzun karakterimiz üzerinde etkisinin olduğu yadsınamaz bir gerçek. Evin en büyük ve en güzel kızı Meg. Büyük olmanın getirdiği sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyor, kardeşlerinin ara buluculuğunu yapıyor. Annesinin sırdaşı, her olayı kardeşlerinden önce o tecrübe ediyor ve kardeşlerini de hayata karşı hazırlamaya çalışıyor. Tıpkı hayranı olduğum ablam gibi. Daha sonra uçarı kaçarı Jo. Bizim evdeki sıra ile ben. :) Romanda en sevdiğim ve en içselleştirdiğim karakter oldu. Yanlışlar yapıp hemen pişman olması, hatalarını düzeltmeye çalışması, her hatasında annesine koşması, sürekli kendindeki olumsuz özelliklerini düzeltmek için çabalaması tamda benim özelliklerim. Evin en sessiz, sakini ve herkesin göz bebeği Beth. Herkese yardım etmeye çabalaması, iyilik yapmayı çok sevmesi, kendi küçük dünyasında huzur içinde yaşaması benim sırdaşım olan kız kardeşimi hatırlattı. Evin göz bebeği henüz yolun başında olan, karakteri oluşma aşamasındaki Amy'de bizim evin en küçüğü gibi. O ablalarına özeniyor evde yer bulmaya çalışıyor tıpkı bizim küçüğümüz göz bebeğimiz gibi. Kızların anneleri Bayan March'ın anneliği de tam olarak örnek anne modelinde. Eşinin yokluğunda hem ailesinin maddi ihtiyaçlarını karşılamak için çabalaması hem de kızların eğitimi, terbiyesi ile ilgilenmesi ve bunları çok güzel bir şekilde yapması biz kadınlara çok güzel bir örnek. Kitabın ilk olarak filmini izlemiştim ve çok sevmiştim.Kitabın devamı olan
İyi Eşler
İyi Eşler
kitabını da en kısa zamanda okuyacağım. Film de iki kitaba beraber yer verilmiş. Dönem kitaplarını ve filmlerini hep çok sevmişimdir. Bu kitap bana çocukken okuduğum
Pollyanna
Pollyanna
ve
Heidi
Heidi
kitapları gibi hissettirdi. Sıcacık bir aile ortamı okuyup, dingin bir hikayeye eşlik etmek isteyen herkese kitabı önerebilirim. Kitapla kalın
Küçük Kadınlar
Küçük KadınlarLouisa May Alcott · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,5bin okunma
·
2.060 görüntüleme
Shuri okurunun profil resmi
Ben de filmini izledim ama sonunda jo kitabı satıyor mu yoksa kendi mi bastırıyor anlayamadım
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.