Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
·
Puan vermedi
Tarihten bir dönemi işleyen kitapları okumaya başlayınca, hani şu beyazperdede benzeri konuları işleyen filmler olur ve birince gong, çan sesi ile başlar, işte öyle bir ses duyuyorum sanki. Bu konular daha çok 17. ve 18. yüzyıl tarihleri içerisinde kendini belli etse de, yirminci yüzyılın başlarını anlatan bu kitapta da benzer bir ses çalındı kulağıma:) Fransız İhtilali'nden sonra ülkede esen; Hürriyet, eşitlik, özgürlük fikirlerine, Osmanlı'nın son dönemlerinde Fransa'dan aldıkları rüzgara adaleti de katarak fırtına gibi esmeye başlayan genç öğrenciler, Jön Türkler, payitaht İstanbul'da Abdülhamit'e meşrutiyeti ilan etmek ve meclisi açmak için baskı kurarlar...devamını tarih kitaplarından da biliyorsunuz. Gölgeler ve Hayaller Şehrinde, İstanbul'da bu hava hakimken, gazeteci rolüyle Fransa'dan gelip bu havayı haber yapacak olan ve yine Türk asıllı olan Frank asıl adıyla Fuat, gün gün yazdığı mektuplarla arkadaşı Alex'e gelişmeleri anlatır. Annesi ölmüş, babasını hiç tanımamış ve bir sebepten ülkesini terk etmek zorunda kalan annesiyle Fransa'da büyümüştür... Mektuplar şeklindeki bu kitapta bir yere kadar sıradan günlük olaylar aktarılıyor. Bu bahsi geçecek olan yer hem kitabın hızını artırdığı yer hem de rüzgarın bir anda ters istikamete kavuştuğu yer. Bahsi geçen yer insanın tüm kişiliğini değiştirebilecek bir olaya tanık olmak ya da böyle bir olayı yaşamak. Böyle bir olay insanı deliliğe götürebilir mi? Yada insanın içinde var olan, ırsi olduğuna inanılan deliliği ortaya çıkarabilir mi? Bir yandan Osmanlı İmparatorluğu yıkılma sürecine girdiğinde başa gelen padişahların "Deli" lakapları alması, diğer yandan bu süreç yaşanırken kendi dağınık, perişan ailesinin, baba figürünün merkez olduğu bir ailenin köklerindeki deliliğin ortaya çıkardığı hüzünlü bir yaşam. Fuat, sessiz sakin bir hayattan, kendi dünyasını sorgulamaya başlayan, çıldıracak hale gelen birine dönüşecektir. "Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar" der Tolstoy, "...ya bir yolculuğa çıkılır ya da bir şehre yabancı gelir." Fuat bir yolculuğa çıkar ama gittiği yer yabancı olduğu bir yer değildir ama bu hikaye kendisini muhteşem kılmaktan uzak tutmaz. Bir yere kadar sıradan geçiyor dedim bu kitap için. Bu sıradanlığı kaldıran şey ise bir ölümdür. Tanrı'nın lanetlendiği, sebeplerin sürekli sorgulandığı bir ölüm. Bir meleğin ölümü.
Gölgeler ve Hayaller Şehrinde
Gölgeler ve Hayaller ŞehrindeMurat Gülsoy · Can Yayınları · 2014601 okunma
·
192 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.