Kadının beyanı esastır” İlkesi:
“Kadının beyanı”nın kovuşturma ve hüküm aşamasında değil soruşturma yani şüphe aşamasında esas olduğunu da bu yazıda tekrar hatırlatmak isterim. Yargıtay’ın “kadının beyanı” ifadesini kullandığı emsal kararlar da mevcuttur:
Kadının beyanı, yargılama sırasında; hayatın olağan akışına uygun, samimi, tutarlı ve istikrarlı, mağdur ile bir husumetten kaynaklanmayan, olay ertesinde hemen tanıklarla paylaşılmış, doktor raporları ile belgelenmiş ve sanık tüm bunları çürütemedi ise hüküm esastır.
Basit bir ifadeyle bu ilke, “delil yetersizliği” olan durumlarda kadın veya çocuğun beyanının esas alınmak suretiyle potansiyel şiddete yönelik koruma sağlanması anlamına geliyor. İddia olunan mağduriyetin gerçekleşmediği mahkemeye ispat edildiği takdirde tedbir kararı kaldırılabiliyor. Dolayısıyla kamuoyunda sıkça yanlış bir şekilde bahsedildiği gibi kadının beyanına göre kimseye mahkumiyet ve tazminat kararı verilmiyor.
Av. Ferah Altuntaş