Gönderi

Zulüm ve işkence Yeniçağ'da acı çeken adına yapılan işkence olmaktan çıkmış, sistematik bir niteliğe dönüşmüştür. Sürdürülmek istenen düzene karşı çıkanlar, "kafa tutanlar", başkaldıranlar bu düzenin değişmesini düşünen ve düşleyenler kargınmış, toplum dışına itilmiş, hapsedilmiş, ülkesinden kaçmak zorunda bırakılmış, kısacası her türlü "maddi ve manevi" işkenceyle karşı karşıya kalmışlardır. Dönemden döneme, toplumdan topluma değişen, horlanmanın, aşağılanmanın, cezanın işkence türüdür yalnızca: Sen ki "karşısın", sen ki "bizden" değilsin, sen ki "sen" olmak için "bizden" olmak istemiyorsun ve başkalarına da yol gösteriyorsun, zindanlar, yasaklar, sürgünler ve düş gücünü aşan acı çektirmeler senin olacaktır.
Sayfa 177 - Sel
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.