kitabı okurken insanların kokuları olduğunu anımsadım yeniden. yıllar geçse de bir rüya gibi hatrımda kalan yerler olduğunu hatırladım. gözlerimi yumduğum bazı anlar aklıma gelen o gerçek değilmiş gibi yerlerin ve mekanların, tatların ve dokuların unuttuğum bir geçmişimden geldiğini ayrımsadım. sonra istanbul’u bir de füruzan’ın anlattığı istanbul gibi gezmek istedim. ilk kışımla yüzleşmeye çalıştım, hafızamın en kuytu köşesine tıktığım o ilk soğuğun beni çarpmasını ve kış güneşi ile yavaş yavaş çözünürken baharları ne denli sevdiğimi anladım.