İslam toplumu, ilke olarak daima; uygulamada ise zaman zaman, bir ölçüye kadar insanlar arasında düzey farklılığını (hiyerarşiyi) ve ayrıcalıkları reddeden bir toplumdu. Ayrıca kişinin iktidarının ve toplumsal konumunun doğumla z doğumuyla toplumda kendini içinde bulduğu zümreyle değil; kişinin hükümdara yakınlığı ve hükümdarın onu göstereceği teveccüh ile belirlendiği bir toplumdu..