Bazen bir yazar girer hayatına şehrin bütün ışıkları yanar... Ahhh ahhh nasıl anlatsam bilmiyorum bu hayranlığı.. Uzun zaman olmuştu inceleme yapmayı bırak satırlarda kaybolmayalı.. Geri dönüşüm her zaman olduğu gibi bir Bekiroğlu kitabıyla olacaktı :)
Özlediğim.. Beklediğim.. Tekrar tekrar yürümek istediğim yolları bir araya getirerek başlayacaktım tabi ki :) İçinde biriken, gün yüzüne çıkması gereken ne varsa bu yolculuktaydı. Bir kitap düşünün dünden bugüne bütün yolculuğun izdüşümü gibi.. Bir kelimenin kaç anlama geldiğini, kaç kapı araladığını okudukça anlıyorsunuz... Bazı kavuşmalar tamda vakti gelince yaşanıyor.. Tüm yarım kalmış kelimeler anısına yerli yersiz cümleler kurmak lazım bazende..
🩵"Zaman kavramının olmadığı yerde zaman, her zamandır.*
🩵" Bir bilsem, unutmak bu lisanda kaç hecedir."
🩵" Ufuktan ufka fark var. Ne kadar yüksekten bakarsan gördüğün o kadar ilerisi.
🩵"Hayat ne biliyor musun? Delinmiş sandalına su dolarken senin daha yüksek bir hızda onu boşaltmaya çabalaman"
🩵"Dönen çocuk aynı değilse de bekleyen anne hep aynı kalır,"
🩵"Görünmezde neysem gerçekte de o benim işte"
🩵"Mucizeler öyle çok sık görünen şeyler değildi. Ama. Birilerinin mucizesi olmak da lazımdı."
🩵"Kelimeleri Âdem yanına aldı, annelik duygusunu taşımak Havva'ya kaldı. Ama aşk çok ağırdı. İkisinin de, aşkı tek başına taşıması mümkün olmayınca, ikisinin zembili de aşkı bir başına kaldıramayınca, bölüştüler yükü. Yarısını Âdem sırtlandı, aşkın yarısı Havva'ya kaldı."
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.