"Herkesin bir Feride'si vardır bilmez miyim
Herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı
Herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim
Bir de kimsesizliği." (s. 19)
Şiirle tutunmak okumaya,
Şiirle dinlenmek,
Şiirle ruhunu terapi etmek,
Şiirle gününü bir şiire çevirmek...
Feride
Şairin okuduğum ilk eseri oldu. Hani derler ya "tanışma kitabımız". Ve bazı tanışıklıklar insanı oldukça sarsar.
Bazı kitaplar vardır bitirmek için okunur. Bazı kitaplar vardır bitmesin diye korka korka, birkaç bölüm okuyup elden bırakarak okunur. Feride de öyle oldu benim için. Bir çırpıda bitmesin istedim ama güzel giden her şeyin bir sonu olduğu gibi onun da son sayfası geldi bir gece vakti.
"Ben nereye gitsem biraz senden gelirim,
ardımdan kuşlar ve uykular gelir." (s. 20)
Cemal Süreya'nın bir dizesi ile başlıyor eser:
"Kasketimi eğip üstüne acıların..."
Ve ardından
Louis Aragon geliyor:
"İstasyonda konuşan iki dilsizdi onlar
ayrılığı söyleyen kara gürültülerde
şaşkındır buralarda ayrı düşmüş aşıklar
kış'ın ve silalıların beyaz serinliğinde...."
Eser boyunca bölüm başlarında yerli ve yabancı birçok yazar ve şairin dizeleri ile girizgâh yapıldığını görüyorsunuz. Kimler yok ki: Turgut Uyar, Kafka, Albert Camus...
Şairin basit olmayan üslubu, imgelerle yüklü anlatımı, sadeliğe sığdırdığı derinliği, dizelere kattığı ruhu ve baştan sonra tek şiir halinde anlata anlata bitiremediği Feride'si sizi içine çekecek.
Eserden dizelerle başladığım incelememe yine dizelerle son vereyim:
"Ben
senden
başka
sen
bulamam
b u l a m a m !" (s. 103)
FerideYılmaz Odabaşı · Cem Yayınevi · 1998774 okunma
(herkesin bir feride'si vardır ben bilmez miyim herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim bir de kimsesizliği...)
s.98
Feride
Herkesin bir şiiri vardır bir de kalemini yüreğine hançer gibi saplayan şairi…
Yılmaz Odabaşı benim kalbime paslı hançerini sapladı kanattı da kanattı…
Her Ömür Kendi Gençliğinden Vurulur sana sık sık altını çizdiğim yerleri atıyorum ve gerçekten bitmesin diye korka korka okuyorum. Çok şiir kitabı okudum, okuyacağım da okuma yetimi yitirinceye kadar. Ama pek az şair beni sarsıyor kalemiyle. Ve derdi yazmak değil hissettirmek, yarana dokunmak olmalı şairin, tanımalı seni derdinden ben öpmeliyim onu derdinden…
Yılmaz Odabaşı bunu çok iyi yapıyor. Hançeri yüreğimde ve saplı kalacak…
“biliyor musun bir sen kalıyorsun içimde yüreğimin alazında biz bize
ağlaşıyoruz sessizce...” s.37
Seninle şiir okumak güzeldi, güzel dostum. Ve tavsiyeme değer verdiğin için teşekkür ederim. Başka şiirlerde buluşmak dileğiyle… 🍂