"Herkesin bir Feride'si vardır bilmez miyim
Herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı
Herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim
Bir de kimsesizliği." (s. 19)
Şiirle tutunmak okumaya,
Şiirle dinlenmek,
Şiirle ruhunu terapi etmek,
Şiirle gününü bir şiire çevirmek...
Feride
Şairin okuduğum ilk eseri oldu. Hani derler
(herkesin bir feride'si vardır ben bilmez miyim herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim bir de kimsesizliği...)
s.98
Feride
Herkesin bir şiiri vardır bir de kalemini yüreğine hançer gibi saplayan şairi…
Yılmaz Odabaşı benim kalbime paslı hançerini sapladı kanattı da kanattı…
Her Ömür Kendi Gençliğinden Vurulur sana sık sık altını çizdiğim yerleri atıyorum ve gerçekten bitmesin diye korka korka okuyorum. Çok şiir kitabı okudum, okuyacağım da okuma yetimi yitirinceye kadar. Ama pek az şair beni sarsıyor kalemiyle. Ve derdi yazmak değil hissettirmek, yarana dokunmak olmalı şairin, tanımalı seni derdinden ben öpmeliyim onu derdinden…
Yılmaz Odabaşı bunu çok iyi yapıyor. Hançeri yüreğimde ve saplı kalacak…
“biliyor musun bir sen kalıyorsun içimde yüreğimin alazında biz bize
ağlaşıyoruz sessizce...” s.37
Seninle şiir okumak güzeldi, güzel dostum. Ve tavsiyeme değer verdiğin için teşekkür ederim. Başka şiirlerde buluşmak dileğiyle… 🍂