Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

384 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Erdal Öz... Onu bilenler
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu Akşam
isimli romanlaştirilmiş kitaptan bilirler. 68 kuşağının devrimci liderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve diğerlerinin tanıklıklarinda yazılmış bu olağanüstü romanı ile. Bu kitap bizzat Deniz 'in isteği ile yazılmıştı. " Bizi sen yazacaksın" demişti, Deniz, Erdal Öz'e. Erdal Öz'ün Che Guevara'yi andığı Ernesto adlı öyküsünü okumuş, çok beğenmiş ve ona sormuştu. Yazar mısın? Elbette ki yazardı. Ama nasıl? Görüşmeleri, bir araya gelmeleri yasaktı. Kimselerle görüştürülmüyorlardi. Bir şekilde buluştular. Tüm detayları anlatmayayim, tadı kaçmasın. Tek tek hepsiyle görüştü, onları izledi, tüm detayları öğrendi ve bu müthiş kitap çıktı ortaya. Onlardan bize kalan çok değerli bir çalışmadır bu kitap. Ve ne güzel bir tesadüftür ki yıllar sonra kendi kurduğu yayınevinde bastı romanı. Gelelim Defterimde kuş seslerine... Erdal Öz o yıllarda iki kez cezaevine girdi. Bu kitap onun cezaevindeki tuttuğu notlardan oluşuyor. Kitabı okurken hissettiğim duygu genelde öfke. Bunun önüne geçemedim, tıpkı benzerlerinde olduğu gibi. Zaman zaman gulumsetmedi de değil. Çok tatlı anıları da okuyacaksınız. Erdal Öz'ün ilk defa cezaevine girmesine neden olan olay sahibi olduğu sergi Kitabevinin ambalaj kağıtları. Evet yanlış duymadınız. Ambalaj kağıtları. Bu kağıtlar suç unsuru taşıyor çünkü üzerinde Atatürk'ün sözleri var. Lenin'in, Mao'nun, Che 'nin sözleri var. Kısacası halk devrimci liderlerinin özlü sözleri var. Suç büyük yani. Aslında suç şu. Sergi Kitabevinin sahibi olmak. Çünkü sergi Kitabevi dönemin aydınlarının, Atatürk'culerinin buluşma noktasıydi. Burada söyleşiler yapılır, Türkiye'nin sorunları tartışılır, fikir alışverişinde bulunulurdu. Dolayısıyla hükümetin gözünde kabul edilemez bir yerdi burası. Sahibinin de özgürlüğünün kısıtlanması gerekirdi. Öyle de yaptılar. İlk girişinde tutuklu olanların arasında Deniz 'lerde vardı. Çok acılı şeyler anlattılar. Günlerce süren işkenceyi, dayağı, hakaretleri...Hele İrfan Uçar 'i. İkinci tutuklanişi ise idamlardan sonra oldu. Sofya uçağı kaçırılmıştı. Bu uçağı kaçıran, planlayan kişiler olarak Altan Öymen, Emil Galip ve Erdal Öz tutuklandılar. Bu üçlü ne planlayanlari taniyorlardi ne de kaçıranları. Halbuki esas suç Deniz'ler asilmasin diye imza toplamaktı. Bu işi bu üçlü organize etmişti. Ee, imza toplamak suç olmadığına göre, ne yapalım, başka bir suç icat edelim. İşte bu kez de suçu buydu. Kitabın benim için en hüzünlü satırları karısına yazdığı mektuplardi. Son bölümde özellikle bu mektupların edebiyat ağırlıklı olması, okuduğu kitapların eleştirisini yapması da essizdi. Bilenler bilir anı kitaplarınin bende ayrı bir yeri vardır. Bu kitap ta şaheserler arasında yerini alacak. Bir Erdal Öz kitabı daha bitti. Seviniyorum müthiş bir kitaptı, üzülüyorum, külliyat bitmek üzere. Son bir not, kitaptan edinilen en değerli bilgi Erdal Öz'ün öykülerinin de birebir yaşanmış öyküler olması. Belki ilginizi çeker... Yaşadığımız bu günlerde, günümüzü daha iyi anlamak için epey katkısı olacak bir kitap...
Defterimde Kuş Sesleri
Defterimde Kuş SesleriErdal Öz · Can Yayınları · 2018372 okunma
·
258 görüntüleme
liberté okurunun profil resmi
Bir dönem suç icat etmeler popülerdi tabii :) Hele ki yargılanılması ve tutuklanılması istenilen kişi bir solcuysa :)
Barış okurunun profil resmi
Hani geçmiş geleceğin aynasıdir ya, Ergenekon, Balyoz davalarını düşününce akıl babaları aynı faşist zihnin ürünleri galiba...
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.