Yazara göre hepimiz birbirimize bağlıyız, hiç kimse tek başına kendi kaderinin efendisi değil dolayısıyla ait olduğumuz toplum veya cemaat nasılsa biz de öyleyiz. Kitapta genel olarak cemaatin insan psikolojisi ve sosyolojik yapı üzerindeki etkisi anlatılıyor. Yazar cemaat için inanç kapısı olmaktan çok güvenlik arayışıdır diyor cemaatler ne kadar bilgisiz, bağnaz, kesin ve kör inançlıysa üyelerininde öyle olduğundan bahsediyor aynı zamanda bu oluşumların toplumu geliştirmediğinden de bahsediyor. İnanmak veya dindar olmak için böyle bir yapıya ihtiyaç var mı cevabını size bırakıyorum. Ortadoğu toplumunda yaşayan birisi olarak dinin nasıl kullandığını, ve dinin ne olmadığını görmek adına okunabilir.