2575 yılında galaksilerarası bir savaş çıkıyor ve biz farklı gemilere bindirilen, iki eski sevgili olan Kady ve Ezra'nın hikayesini okuyoruz. Kitabı farklı yapan şey yazım tarzı. Düzyazı şeklinde değil, belgeler halinde yazılmış. Sorgular, özel konuşmalar, yapay zekanın gördükleri, kamera incelemelerinin yorumlaması, günlük sayfaları gibi belgelerle olayı anlıyoruz. İlk kez bu tarz bir kitap okudum. İlk 100 sayfaya kadar pek anlamasam ve sarmasa da, ilerleyince çok sevdim. Son 250 sayfayı nasıl okudum bilmiyorum. Gözlerim kan çanağı şu an. Kitabın tek sıkıntı noktası, bence resmiyetin pek olmaması. Yok olmak üzere olan bir uzay gemisindeler ama hala şakalar şaklabanlıklar yapıyorlar. Bu beni hikayenin gerçekliğinden biraz uzaklaştırdı. (Olayın gerçekliğinden bahsetmiyorum, benim o havaya girip kendimi kaptırmamdan bahsediyorum T_T) Ama çokkk beğendim. Serinin ikinci kitabına hemen başlamak istiyorum ama gözlerim izin vermiyor.