Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

447 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Yazar, iş dünyasında duygusal zekanın önemini vurgulayarak, okuyuculara duygusal zekalarını nasıl geliştirebileceklerini öğretmeyi amaçlamakta. Kitabın olumlu yönlerinden biri, yazarın konuyu anlaşılır bir dille ele almasıyla birlikte, örnekler ve hikayelerle de pekiştiriyor oluşu. Duygusal zeka kavramı karmaşık olabilir, ancak yazar bunu okuyuculara anlatmak için sade ve açıklayıcı bir dil kullanmış. Böylece, her seviyeden çalışan kitabı anlayabilir ve uygulayabilir. Ayrıca, yukarıda belirttiğim gibi kitap zengin örnekler ve gerçek hayat hikayeleriyle desteklenmiş. Bu, okuyucuların duygusal zeka becerilerini geliştirmek için nasıl adımlar atmaları gerektiği konusunda pratik bilgiler sunuyor kanımca. Örnekler, okuyucuların duygusal zeka becerilerini gerçek dünya senaryolarında nasıl uygulayabileceğimizi daha iyi anlamlandırmamıza yardımcı oluyor. İyi bir lider olmanın ve başarılı bir kariyer yapmanın sadece zeka ve teknik becerilerle değil, duygusal zeka ile de ilgili olduğunu anlamış olursunuz okuyunca, zira bir çok insan sadece teknik bilgiye önem verir en başta. Daha sonra neden diye sorgulamak mecburiyetinde kalır çünkü çoktan başarısız olmuştur. Duygusal zekanın, takım çalışmasını geliştirmek, iletişimi güçlendirmek, stresle başa çıkmak ve iş ilişkilerini yönetmek gibi birçok alanda nasıl etkili olduğunu maalesef ki hatalar yaparak anlarız, kitabı okuduktan sonraysa hatalarımızı anlamlandırırız. Ancak, kitabın bazı olumsuz yönleri de bulunmakta. Öncelikle, bazı bölümler tekrarlayıcı. Kitap, duygusal zeka konusunu pek çok farklı açıdan ele alıyor fakat bazı konuların tekrar tekrar işlendiğini fark edebilirsiniz. Bu durum ilgimi kaybetmeme ve kitabı daha geç bitirmeme neden oldu. Ayrıca, kitap daha fazla pratik egzersiz ve uygulama rehberi içerebilirdi. Duygusal zeka becerilerini geliştirmek için okuyuculara daha fazla pratik adım ve ipucu sunulabilirdi. Daha fazla örnekle desteklenmiş uygulamalı egzersizler, öğrenilenleri gerçek hayatta uygulama ve becerileri güçlendirme konusunda daha fazla fırsat sunabilirdi. Aslında kitabı övdüğüme bakmayın, başucu kitabı olacak kapasiteye sahip olduğunu düşünmüyorum. Çünkü gerçeklik algısı yok, toz pembe bir dünya da yaşamıyoruz. Radikal pozitiflik, genel olarak kişisel gelişim kitaplarında yaygın bir yaklaşım. Bu kitap da bu trendi takip etmiş tabii ki. Öncelikle, sürekli bir pozitiflik vurgusu, Greene'in de anlatmaya çalıştığı gibi gerçekliği göz ardı etme riski taşır. İş hayatı, her zaman olumlu ve mutlu anlardan ibaret değil. Çoğu zaman zorluklar, rekabet, stres ve başarısızlıklar da iş hayatının bir parçası. Bu kitapta yazar, duygusal zekanın her zaman olumlu bir çözüm sunacağını ve tüm sorunları çözeceğini ima ediyor. Ancak, gerçeklik böyle değil ve bu aşırı pozitiflik yaklaşımı, okuyucuların gerçeklikle yüzleşme ve zorluklarla baş etme becerilerini zayıflatabilir gibime geliyor. Öyle her duruma güler yüzlü yaklaşılır mı? Türkiye de?? BHEJKLNDRGIBEPJSDIGBREIPUJSDNKŞC, neyse. Devam. Gereksiz olumlama, çalışanların gerçek duygularını ifade etme ve işyerindeki sorunları açıkça ortaya koyma konusunda engelleyici olabilir. İşyerindeki olumsuzlukları görmezden gelmek ve sürekli bir gülümsemeyle hareket etmek, işyerindeki gerçek sorunların çözümünü engelleyebilir. (Ben yaptım siz yapmayın arkadaşlar deneyim konuşuyor ) Sonuç olarak, İşbaşında Duygusal Zeka kitabı, okunabilir tabii fakat fazla gözünüzde büyütmeyin derim. Günümüz dünyasında, gerçekçi bir bakış açısıyla duygusal zekayı ele almak ve her türlü duyguyu kabul etmek daha önemlidir. İşyerinde başarı için, pozitifliği abartmak yerine, duygusal zekayı anlamak, geliştirmek ve tüm duyguları sağlıklı bir şekilde yönetmek önemlidir.
İşbaşında Duygusal Zeka
İşbaşında Duygusal ZekaDaniel Goleman · Varlık Yayınları · 2010115 okunma
·
334 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.