Meğer taşlara benziyormuşuz hepimiz biraz. Taşlar üzerine hic bu kadar düşünmemiştim. Okuduklarımdan farklı bir kitaptı. Diliyle, anlatımıyla, hissettirdikleriyle kitap farklı bir yer edindi bende. Kitaptaki karakterin ailesiyle ve çevresiyle arasındaki uçurumu çok dokunaklı buldum. Okurken o kadar üzüldüm ki haline. Hiç anlaşılamamış olması ama anlamaya çalışmaları ve buna rağmen 'deli gibi' görünmesi.
Daha da kötüsü o anlamayan güruhtan biri olabilir olmam.
İçsel dünyasını monologlardan anlayabiliyoruz ama diyaloglarına bakarak anlamak zor geldi bana. Karaktere hem kızdım hem üzüldüm farkli bir okuma deneyimiydi benim için okuyacaklara iyi okumalar diliyorum.