Hayat tezgâhının başındayız ve ilmek ilmek bulunduğumuz anı örüyoruz. Elimizde rengarenk ipler var ama bazen kıymetini bilemiyoruz. Oysa her renk bizi temsil ediyor. Her renk hayatımıza anlam katıyor. Bu anlamı çoğunlukla fark etmemeyi tercih ediyoruz. Belki de böylesi daha kolayımıza geliyor. Sonra ya çözümlenemeyen bir düğüm oluyor ya da hayatımızı tepetaklak hale getirecek küçük bir ilmek kaçıyor. Yeniden başlamak için sökmeye çalışıyoruz. Aslında sökmek yerine hayatın kıymetini acısıyla tatlısıyla bilmek gerektiğine inanıyorum. Çünkü örülen örüldü ve hayatımıza çoktan karıştı. İçimizdeki geçmiş ile bulunduğumuz an hatta gelecek iç içe... Bunu idrak etmeli ve hayatımızı örmeye öyle devam etmeliyiz. Atacağımız düğümler ve ilmekler, motif yaratmak için kullanacağımız diğer iplerin gelişini de etkileyecek. Belki de en çok istediğimiz rengarenk ipi hayat motifimize ilave edemeyeceğiz. Hayatımızı örmek istesek de istemesek de o ipler bizlerin elinde... Elimizdeki ilmeğin sırrını keşfetmeliyiz. İç içe geçmiş hayat ağına takılıp kalmamalıyız. Ve her zaman söylediğim gibi bir kitabın sayfalarını aralayıp kendimizi bulmalıyız. "Yansıma" benim için dönüşüm hikâyesinden çok daha fazlasıydı. Her hikâye içimde bir pencere açtı ve derin izler bıraktı. Yazarımız hayatı öyle bir anlatmıştı ki kalemimden rengarenk ipler dökülerek bu yorumu ilmek ilmek dokudu. Okumanızı tavsiye ederim.

YansımaHazal Kılınç · Perseus Yayınevi · 202268 okunma

·

87 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gizem Kısacıklar