Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

2.3. Ludwig Wittgenstein Yeni-pozitivizmin başlıca tezleri, Russell'ın öğrencisi ve dostu olmuş, Cambridge'de ders vermiş Ludwig Wittgenstein tarafından Logisch-philosophische Abhandlug (1921, Mantık-felsefe Araştırmaları) adlı yapıtında ortaya konmuştur. Numaralandırılmış özdeyişlerden oluşan ve okunması oldukça güç olan bu çalışmada Wittgenstein, Russell'ın dünyanın birbirinden tümüyle bağımsız olgulardan oluştuğunu ileri süren mantıksal atomculuğundan yola çıkmaktadır. Bilgimiz, somut olguların bir kopyasıdır, genel sözcelerin tümü tikel sözcelerin 'hakikat işlevleri'dir, yani mantıksal ilişkiler aracılığıyla tikel sözcelerden yola çıkılarak oluşturulmuştur. Örneğin, "Bütün insanlar ölümlüdür." sözcesi "Ahmet ölümlüdür ve Ali ölümlüdür." sözcesiyle özdeştir. Bu nedenle mantığın tümüyle totolojik olan bir karakteri vardır, mantık hiçbir şeyi imlemez, mantıksal yargılar boştur ve bize gerçeklik üzerine pek az aydınlatıcı bir şeyler verebilir. Gerçekliği ortaya çıkaran doğa bilimleridir. Felsefe bir öğreti olamaz, felsefe yalnızca bir etkinliktir. Wittgenstein öğretisinin yanında özel olarak bir dil kuramı da oluşturmuştur. Bu kurama göre, dilin kendisinden anlamlı bir biçimde söz edilemez ve bu nedenle de mantıksal-dilbilimsel bir çözümleme olanaksızdır. Ancak, bütün felsefe sorunları önünde sonunda bu çözümlemeye vardığından, söz konusu sorunların tümü çözümlenemez olan sözde sorunlardır. Wittgenstein, bilmecemsi çalışmasını, kaydedilen ilerlemelerin hiçbir anlamı olmadığını açıklayarak bitirmekte ve şöyle demektedir: "Wovon man nicht sprechen kann, darüber muss man schweigen." [İnsan, konuşamayacağı şey üzerinde susmalıdır.]
Sayfa 77 - FolKitabı okudu
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.