rengarenksin tek bir rengin içinde, hem de tüm parlaklığınla
Hayatı yaşamayı gerçekten biliyor muyuz?
Elimizdeki imkânlarla mutlu olmayı ne kadar başarabiliyoruz?
Yaşadığımız yerin güzelliklerinin ne kadar farkındayız?
Yaşamak derken gerçekten yaşıyor muyuz ?..
Zaman zaman 
Hayatın Kıyısında olduğumuz zamanlar olur; kimseyi görmek istemeyiz ölmeyi isteriz yok olup gidince zaten kimsenin umrunda olmayacağımızı, önemsiz biri olarak görürüz kendimizi.
Aslında hayatın sınırlarında gezeriz zaman zaman karşımıza iki yol çıkar; ya gideceğiz ya da kalıp yaşamayı seçeceğiz.
Hayata bir kere geliyorsun belki isteyerek gelmedin evet ama yaşamayacaksan sorgulamayacaksan kendine bu dünyayı zindan etmek niye ?
Kitabın konusu; Kardeşini trafik kazasında kaybeden bir kızın ( Violet) yas sürecinde yaşadıkları ve intiharın eşiğine gelmesi ve aslında daha önceden tanışıyor oldukları ve ölümü düşünen bir erkeğin (Finch) onu kurtarması ve hayatı yaşamayı öğretmesi.
Violet: Menekşe
Finch: (ispinozgillerden bir ) kuş
Romanda kullanılan renkler : mavi, kırmızı, beyaz, mor
Beyaz tüm renklerin birleşimi ve yazar, maviyi sakinleştirici özelliğinden dolayı karakterde duyguları dizginlemek için kullanmış.
Kitabı beğenme sebebim hem yazarın dilinin samimiyeti hem de kişiyi sıkmadan yas sürecini bipolar bozukluğu olan kişinin hissettiklerini ve depresyon ve bipolar bozukluğu aşmaya çalışma sürecini bu gibi ruhsal hastalıklarda aile çevresinin duyarlılığının önemini ve toplumun etiketlerinin insan psikolojisine etkilerini ve sonuçlarını sıkmadan göstermiş.
İntihar etme oranı ve tam tanı koyulmamış Bipolar bozukluk yaşayanların bu kadar yoğunlukta olması beni şaşırttı doğrusu.
Ruhsal bozuklukları olan kişiler için toplumun deli etiketinden kaçınmak için kaç kişinin tedavi olmadığını düşünün. Bir de aileniz sizin anormallikleriniz normal görüyorsa bu hiç normal değildir.
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Bipolar Bozukluk Hakkında Kısa bilgi :
bipolar bozukluk iki uçlu duygu durum bozukluğudur. Kişi kendini aşırı enerjik yada çökük hissedebilmektedir. Bu enerjik dönem manik adı verilir çökük dönem de depresif olarak adlandırılır.
Bipolar bozukluk bazı kişilerde mevsimsel bir dalgalanma gösterir. Sonbahar ve kış aylarında depresif durumun; ilkbahar aylarındaysa manik atakar gözlenir.
Belirtilerine bakacak olursak ;
- Manik durumda; hızlı konuşma, kısa dikkat süresi, hedef belirleme eyleminde artış, aşırı harcama yapmak gibi yüksek riskli davranışlar geliştirme, enerjik hissetme, aşırı uyuma, iştah artışı
- Depresif durumda; enerjisiz hissetme, unutkanlık, hiçbir şeyden zevk alamama, uykusuzluk, iştah kaybı, içe kapanıklık, intihara meyillilik
- şeklinde sıralanabilir.
Uluslararası Bipolar Bozukluklar Derneği’nin bilgilerine göre, dünyada 60 milyon insan bipolar bozukluğa sahiptir. Bipolarbozukluğun Türkiye’de ki yaygınlığı ise 2 milyondan fazla olarak bilinmektedir. Bu sayı gün geçtikçe artmakla birlikte aileleri ile birlikte 6 milyondan fazla insanı etkilediği görülmektedir.
Bir de işin genetik boyutu var malesef.
Akrabalarının hiçbirinde bipolar bozukluk olmayanlarda hastalık görülme olasılığı %1-2 iken, birinci dereceden akrabasında (anne-baba veya kardeşlerinde) bipolar bozukluk olanlarda hastalığın görülme sıklığı %7-8'e yükselmektedir. Tek yumurta ikizlerinden birinde bipolar bozukluk varsa diğer ikizde bipolar bozukluk görülme olasılığı %45-60’a kadar yükselmektedir.
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Kendinizi en iyi siz anlarsınız ve kendinizi iyi hissetmediğinizde mutlaka destek almayı unutmayın.
Yazarın destek almayı hatırlatma anektodunda kitabında yer vermesi ayrıca hoşuma giden bir noktaydı. Yine yayıncının da Türkiyede destek numaralarını eklemesi kitabın bu süreci aşmada bir destek görevi gördüğü yadsınamaz bir gerçek. O yüzden çevrenizde duygularını sizden gizleyip bu şekilde bir süreçten kendi başına çıkmaya çalışan birileri varsa bu kitap biraz destek görevi göreceğini umuyorum. Yazarın büyük büyük babasının intihar etmesi ve yine sevdiği çocuğun intihar etmesi ve bu yas sürecini ailecek yaşanması ve toplumun yas sürecindeki baskısı bile bazen insanı yas tutmaya izin vermemesi özgür bırakmaması da işlenmişti. Ne olursa olsun ne yaşarsanız yaşayın duygularınızı içinize atmayın. Bırakın yaşayın. Hissedin duygularınızı içinizden akıp gitsin.
Hayatta aşmanız gereken zorluklar olabilir sadece bunu sizin yaşamadığınızı ve bunun bir süreç olduğunu unutmayın ve asla pes etmeyin.
Buraya destek numaralarını kitaptan aktarıyorum:
Ruhsal Bunalım Danışma: 182
Kadın ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: 183 Sağlık Danışma: 184
Türk Psikologlar Derneği
Genel Merkez (Ankara) 0 312 425 67 65 İstanbul Şubesi 0 212 251 66 61-62
İzmir Şubesi 0 232 422 12 08
Bursa Şubesi 0 533 415 71 37
Antalya Şubesi antalya@psikolog.org.tr Samsun Şubesi samsun@psikolog.org.tr
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Merkez (Ankara) O 312 468 74 97
Yazar kitabı yazarken sadece bu hastalığı araştırmakla kalmamış yaşayan kişilere de sormuş (Bipolar bozukluk) bu yönden bunu her yönden gerçekleriyle ele almaya çalışması da takdir edilesi buluyorum.
Bu arada kitabın ilk önce filmini izlemiştim. Kitabı olduğunu görünce koşup kitabını aldım o şekilde başlamıştım - tabi aldığım kitabın da kenarı ezikti ama tıpkı Finch ve Violet gibi olması kimsenin kusursuz olmadığına dair hayatın bir mesajıydı belki -
Filmin fragmanını aşağıya bırakıyorum.
youtube.com/watch?v=TUH8SZK...
Eminim siz de Finch karakterini çok seveceksiniz ve size de yaşamayı öğretecektir. Küçük mutluluklar büyük mutluluklara dönüşür.
Gözün güneşe varsın
Ruhun rüzgâra . . .
·
817 görüntüleme
Burada söylemek istemiyorum ama benim de kafama takılan bir konu var, hiçbir zaman gerçekleşmeyecekmiş gibi geliyor çünkü zaman aleyhime işliyor bu da tabii biraz moral bozycu. Başkalarına kolay olan bana çok zor geliyor. Emeğinize sağlık güzel bir inceleme olmuş.
Eline sağlık👌
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.