Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ölüm, varlığın bir olanağıdır; en çok kişisel olan, en çok ilişki dışı olan, en çok aşılamaz olan olanaktır. Dasein'ın söz konusu bu varlığı ölüme-yürüyen-varlık'tır (Dasein zum Tode). Dasein, var olur olmaz bu olma tarzını benimser. Dasein'ın kaygısının kaynağı da tam tamına budur. Dünyada kendinden kaçar. Kendi olmak korkusundan, kaygıyla karşılaşmak korkusundan Dasein, 'Onlar'da (das Man) bir sığınak arar. Onlar, bir varoluşçadır, bir var olma tarzıdır, Dasein'ın sahib olmayan varlığıdır. Dasein bu varlıkta, kendisine görünüşünü ve eyleme tarzını benimseten nötr bir öğeye tutsak düşer. Onlar denilen varlık, belli bir kişi değildir, 'toplumsal bir özne' de değildir. Onların karakteristik özelliği, vasat bir bayağılık kültürüne sahip olmak (Durchs- chnittlichkeit) ve hizaya getirilmeye eğilim taşımaktır. Onlar Dasein'ı, kendine özgü olan her türlü karar ve sorumluluktan uzaklaştırır. Şu ya da bu biçimde eğlenilir ve konuşulur. Onlar aldatır, dinginleştirir, yabancılaştırır. Söz konusu bu varlık daha çok, "Denilir ki" sözünün, söylemin hakiki gerçekliği olduğu gündelik gevezelikte (Gerede) ortaya çıkar. Değişken bir merak içinde, dalgınlık içinde, sürekli bir taşkınlık ve ikirciklilik içinde, artık bilinenle bilinmeyen birbirinden ayırt edilmez duruma gelir. Bu üç etmen, gündelik varoluş denilen Alltaglichkeit'in varlığını, bir başka deyişle, Dasein'in düşkünlük (Verfallen) diye nitelenen varoluşunu ortaya koyar. Dasein düşkünlüğe uğrar, dünya içinde kaybolup yiter. Ölümün yol açtığı kaygı, Dasein'ı, sahih olmayan bu gündelik varlığa, bu hakiki-olmayışa düşürür. Çünkü 'Onlar', insanın kendine özgü ölümünü düşünmesine olanak tanımaz, ölümden yalnızca kişisel olmayan bir biçimde, "Ölünür" diye söz eder.
Sayfa 191 - FolKitabı okudu
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.