"Filmi olsa izlerim" dediğim kitaplardan oldu bu kitap. Yazarın ve ailesinin hayat hikayesi baştan sona film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Daha okula bile gitmeyen küçücük bir erkek çocuğunun nasıl "kocaman" bir adam olduğun hikayesi. Evet bu adam o kadar kocaman ki, yazdığı bu eser ingilizce yazılmış ve sonradan Türkçeye çevrilmiş. Bir Türk yazar ingilizce ile dünya genelinde otobiyografik bir eser yazıyor. Bu eser sadece Türklere hitap etmiyor. Osmanlı'nın çöküşü, cumhuriyetinin kuruluşu, ekonominin çöküşü ve toparlanması... Daha çoğu. Türkleri yakından etkileyen, dünyayı da etkileyen bu olaylar yazarın tam gençlik çağlarında oluyor. Beni en çok etkileyen olaylardan birisi, yazar çocukluktan beri bir hayal kuruyor ama o hayale ulaştığında aslında onu o kadar da istemediğini fark ediyor. O sayfada kitabı kapatıp düşündüm. Bunu ne kadar çok yaşıyoruz aslında. Yer yer bana bazı şeyleri sorgulatan kitapları başka seviyorum. Kitaba başlarken çok ön yargılıydım. Bu kadar akıcı olacağını kestiremedim. Yazarın yazdıkları yaşadıkları olunca daha da merak uyandırıcı oluyor. Yabancı bir kadına aşık olduğu için askerlikten atılan ve borcunu ödeyemediği için sınır dışı edilen bir Türk. Ne kadar geri dönmek istese de geri kabul edilmeyen... Memleket hasreti çekerken memleketinden çok uzakta hayata gözlerini yuman İrfan Orga'yı saygı ile anıyorum. Hiçbir Türk vatandaşının dilinden, vatanından ayrı düşmemesini diliyorum. Üstüne bastığımız her karış toprağın kıymetini bilelim, o güzel dilimize hak ettiği değeri verelim.

Bir Türk Ailesinin Öyküsüİrfan Orga · Everest Yayınları · 2018725 okunma

·

277 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.