Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü'nde; sıradışı bir aileyle tanışacaksınız. Dededen torunlara geçen yetenek, hem olağanüstü hem de tam bir trajedi.
Dokuz yaşlarından başlayarak Rosa'nın ağzından dinliyoruz hikayeyi. Bir sabah annesinin yaptığı limonlu pastanın ilk lokmasını çiğnerken fark ediyor yeteneğini ve ardından hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Rosa, tattığı yiyecekleri üretenlerin ruh hallerini keşfediyor ve elbette bu onun hayatını da allak bullak ediyor.
Anlattıklarım size ilk bakışta yerli yerine oturmamış bir kurgu gibi gelebilir. Ama yazar olayları öylesine yavaş akıtıyor ki, inandırıcılık tam yerine oturuyor.
Aksiyon bekleyenler, hızlı akan olay sevenler için kitap hayal kırıklığı oluşturabilir ama bir kalbin nasıl attığını hissetmek isteyenler için biçilmiş kaftan.
Olayları değil ardındaki insanı düşünmeyi ve anlamayı isteyenler için kitap okunası.