Öncelikle kitabın çıkış noktasının bir kadının sadece annelik kavramına kısıtlanmasının, onu birey olarak görülmeyip, değerinin fark edilmemesi olduğunu düşünüyorum. Çünkü Rizzoli'nin annesi Angela bize bunu anlatıyor. Polisiye kısmı bunun üzerine oturmuş, ilerleyen sayfalarda da annelik kavramı ağır basıyor kitapta. Son dokunuşta bunu iyice hissediyoruz.
Birbirinden bağımsız bir cinayet ve bir vurkaç olayı. Rizzoli, evinde öldürülen hemşirenin olayını araştırırken seneler önce olan bir başka cinayet ve kayıp kız çocuğu olayına kadar gidiyor. Bunlarla beraber Rizzoli'nin annesi Angela'da mahallesinde gelişen garip olayların peşine düşüyor. Komşuları ile ilgili birçok sır gün yüzüne çıkıyor.
Farklı olayların bir yerde birleşmesi ile ilerleyen bir polisiye. Okuması zevkli ama beni çokta şaşırtmadı. Angela kitabı daha güzel kılan unsurdu. Rizzoli ile Maura arasında ki arkadaşlığın gidişatına dair ufak tefek dokunuşlar bende soru işareti oluşturdu. Her ikiside sanki daha kendilerine dönük ve ketumdular. Kitabın sürükleyici unsuru bence Angela oldu. Amy ise TSSB den ziyade annesinin manipülasyonundan kaynaklı sorun olduğunu düşünüyorum.