Sadece yerli polisiyenin değil, Türk edebiyatının da son derece güzel ve değerli eserlerinden birisi olarak Dünyanın Leşleri, dürüst anlatıcısının gözünden yaşadığımız dünyaya dair bir çok uyarı ve tespitle dolu. Bir çeşit itiraz, bir çeşit kabullenme, ağız dolusu küfür. Etkilenmeden okumak imkânsızdı. Bütün polisiye yazarlarının kıskanması gereken bir eser olduğunu da düşünüyorum, çünkü suçlunun yakalanamayacağı ancak ateşe verilip yok edilebileceği bir dünyada cürümünün peşinde ayakta kalmaya çalışan ama bunu pek de umursamayan bir adamı anlatıyor Suat Duman, ben de okuduğum polisiyeler arasında bunu anlatabilen veya böyle anlatabilen ve anlattığı şeyi edebiyata dönüştüren ve edebiyatla anlatabilen bir yazara çok veya pek -henüz- rastlamadım. Yazarın okuduğum eserleri arasında da muazzam bir ışıkla parlıyor Dünyanın Leşleri. Yeniden okunmaya, yeniden içine dalınmaya, bu dürüstlükle yeniden tanık olmaya çağırıyor hepimizi. Edebiyatın böylesi bir ilişkiyi kurabilmesinden güçlü ne olabilir ki?
İyi ve güzel edebiyat, iyi ki varsın...