Öncelikle kendim kaşındım. Kabul ediyorum. İnstada
Öykü'nün bu kitaba çektiği ağlamalı reels videosundan sonra okumaya karar verdim. İçimde biriken gözyaşlarını böylelikle salarım diye düşündüm ama bu kadar olacağını beklemiyordum. Violet kadar Finch'e kızgınım. Ailesine daha çok kızgınım. Neeeyseeeeee,Spoiler vermeden konusuna geleyim
Gencimizin adı Theodore Finch. 17 yaşında hayatının baharında olması gerekirken intiharın kıyısında geziniyor. Okulun çan kulesine çıkıp aşağıya atlatacağı sırada aynı yerde bir kız yani Violet Markey'i görüyor ve kızı kurtarıyor.
Kız ertesi gün sınıfa giriyor ve Finch'e gülümsüyor. O anda âşık oluveriyor Finch. Çünkü bu zamana kadar böyle samimi ve güzel bir gülümseme almamış kimseden. Zira kendisi bir Ucube olarak zorbalanıyor okulda. Ama bu durum umurunda mı değil. Hatta çoğu zaman bu etiketin arkasına sığınıyor Finch.
Sonrası aralarındaki diyaloglar,aile yaşantıları, yaşadıkları sorunlar, sevinçler, üzüntüler vs. Dili akıcıydı. Yazarlardan alıntılar yapmalarını da sevdim. En sonunda yazarın notuyla kitap daha da bir anlamlaştı benim için. Bu kadar akıcılık ve iyi bir konu, karakterler olmasaydı genç yetişkin romanını okumazdm muhtemelen ama beğendim cidden. Tavsiye ederim.
Daha fazla anlatırsam spoiler olucak. Ayrıca şu an bir peçeteye ihtiyacım var, burnum akıyor. Ama bişi diyim mi ağlatan kitap okumak iyi geldi bünyeme,bunun nasıl bir manyaklık olduğunu gerçek kitap kurtları bilir :D haydi görüşürüz