Drina Köprüsü, Bosna Hersek aşkımdan olsa gerek okumayı çok istediğim ve neredeyse her yıl "bu sene okuyacağım" deyip "belki gittikten sonra okurum" diye diye beklenttiğim ama gitme ihtimalim bu yıl da olmayınca "okuyayım belki o zaman giderim" deyip okuduğum ve çok sevdiğim bir kitap oldu. Anlatıcısı köprü olan bir kitap nasıl insanın içine işler İvo Andriç bunu göstermiş okuyucuya. Tam bir tarih akışı da diyebiliriz. Bosna'yı Sırbistan'a bağlayan bu köprü hepimizin adını tarih kitaplarında gördüğü Sokullu Mehmet Paşa tarafından memleketine gönül borcu olarak yaptırılmış. Biz de hikâyeye burada dahil oluyoruz. Köprü yapılmadan önce insanların nasıl taşıma sağladığını, köprünün neden bir ihtiyaç olduğunu ya da olmadığını, köprünün yapımını, köprünün devletin el değiştirmesi sebebiyle milliyet değiştirmesi gibi tüm geçmişine hâkim oluyoruz. Ve tarihi olayların akışı da bu sırayla izleniyor; Kolera salgını, su baskını, Avusturya işgali, Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşı'nı başlatan sırp gencinin veliaht Ferdinand'ı öldürmesi ve sonrasında gelen köprünün patlatılmasını sırasıyla okuyoruz. Bu olayları okurken bir yandanda yerli halkın bu durumlardan nasıl etkilendiğini, onlarda ne gibi değişikliklere sebep olduğunu bazen üzülerek bazen de tebessümle okuyoruz. Toplumun her kesimini bir yüceltme ya da aşağılama olmadan yansıtan yazar bu eseriyle de "Nobel Edebiyat Ödülünü" kazanmış ve eser "100 Temel Eser" içinde de kendine yer bulmuş. Balkan ülkesi gibi kozmopolit bir bölgenin bu denli yalın ve samimi bir üslupla anlatılmasını ben çok beğendim. Dönemleri belli bir kurguya bağlı kalmadan, kısa ama çarpıcı bir şekilde okumak isteyen her okura mutlak tavsiyemdir.

Drina Köprüsüİvo Andriç · İletişim Yayınevi · 20185,6bin okunma

·

120 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kübra Puğar