Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bana göre bu kılı kırk yaran, zahmetli, iç içe geçmiş ve zorunlu yıllık yahut günlük rutinler, "uygarlaştırıcı süreçler" üzerine hazırlana- cak herhangi bir kapsamlı değerlendirmenin merkezine yerleşecektir. Ziraatçıları koreografisi en ince detaya kadar belirlenmiş bir dansın rutinine mahkum eder, bedenlerini biçimlendirir, evin mimarisini ve bölümlerinin yerleşimini şekillendirirler. Belli bir işbirliği ve koordi- nasyon örüntüsünü dayatırlar. Bu bakımdan aynı metaforla devam edersek, evin arka planında çalan müziğin ritmidirler. Homo sapiens'in tarıma geçerek attığı ve kaderini tayin eden adımla birlikte türümüz, davranışlarımıza esas olarak birkaç bitkinin, Mezopotamya örneğindeyse buğday ve arpanın buyurgan genetik mekanizmaların yön verdiği katı bir manastıra kapanmıştır. Norbert Elias ikna edici bir şekilde, "uygarlaştırıcı süreç" diye ad- landırdığı karşılıklı uzlaşı ve kısıtlama halinin, ortaçağ Avrupa'sında nüfusun giderek yoğunlaşmasıyla güçlenen bağımlılık zincirlerinin etkisiyle ilerlediğini söylemiştir. 24 Fakat Elias'ın tarif ettiği toplumsal değişimler henüz yaşanmadan binlerce yıl önce (ve limbik sistemimiz- deki farazi değişimlerden ayrı olarak), türümüzün büyük kısmı çoktan disiplin altına girip ektiğimiz tahılların metronomuna tabi hale gelmişti. Bir kez tahıllar antik çağda Ortadoğu' da temel gıda kaynağına dönüşür dönüşmez zirai takvimin nasıl kamusal törenlerin büyük kısmını belirler hale geldiği şaşırtıcıdır: rahiplerin ve kralların öncü- lüğünde yapılan toprağı sürme törenleri, hasat ayinleri ve kutlamaları, hasatta bolluk için edilen dualar ve verilen kurbanlar, belli tahıllar için tanrılar ... İnsanların akıl yürütmek için kullandığı metaforlara giderek evcilleştirilmiş tahıllarla evcil hayvanlar damga vurmaya baş- lamıştır: "Ne ekersen onu biçersin" ya da "yalancı çoban" olmak gibi. Eski Ahit'te bu tür imgelerin kullanılmadığı bir pasaja rastlamak çok güçtür. Geçim ve hayatın törensel yönünün ev etrafında kodlanması, Homo sapiens'in evcilleşmeyle birlikte bir dolu yabani bitkiyi bir avuç tahılla, bir dolu yabani hayvanı da bir avuç evcil hayvanla takas etti- ğinin güçlü bir kanıtıydı. Geç neolitik dönemdeki devrimi, büyük ölçekli toplumların ortaya çıkmasına yaptığı tüm katkıya rağmen, vasıfsızlaştırıcı bir süreç olarak görme eğilimindeyim. Adam Smith'in işbölümü sayesinde verimliliğin artmasını açıklarken verdiği simgesel örnek iğne fabrikasıydı. Burada iğne üretim süreci, her küçük aşamasını farklı bir işçinin yapacağı bi- çimde parçalara ayrılmıştı. Alexis de Tocqueville Ulusların Zenginliği'ni olumlu bir tavırla okumuş ama şunu sormuştu: "Yaşamının yirmi yılını iğnelerin başına ufak toplar takarak harcamış bir insandan ne beklenebilir?"25 Bu, uygarlığı mümkün kıldığı söylenen bir atılım hakkında fazlaca kasvetli bir bakış açısıysa da; en azından bu atılımın türümüzün doğaya ilgisi ve ona dair sahip olduğu pratik bilgide, beslenmesinde, kullandığı mekanda ve belki de hayatındaki törenlerin zenginliğinde bir daralma anlamına geldiğini teslim edelim.
·
121 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.