Cumhuriyet, kimi kurum ve kadrolar açısından Osmanlı’nın devamı olarak görülebilecekse de, süreklilik ilişkisi yalnızca ve yalnızca bundan ibarettir. Odaklanılması gereken yer ise elbette ki üretim ilişkileri ve zihniyet dünyası bağlamındaki radikal kopuştur. Kopuş, bu bağlamda feodalizmden kapitalizme, teokrasiden laikliğe ve monarşiden cumhuriyete geçiş anlamına gelir. Dolayısıyla, iktisadi, siyasal ve sosyolojik olduğu kadar zihniyet dünyasında da yaşanan radikal bir değişimden söz etmek mümkün hale gelmektedir.